29 Mart 2012 Perşembe

Best Movie Dergisi'nden 'Cosmopolis' Makalesi

Manhattan'ı korku ve hezeyan kaplamış. 

Robert Pattinson "Korkuyorum," diye açıkça itiraf ediyor.

David Cronenberg buna dolaylı olarak şöyle cevap veriyor: "Korku bir aktör için iyi bir şeydir. Ve Robert olağanüstü, heyecan verici ve mükemmel bir oyuncu."

Robert senaryonun "Zorlu ve çılgınca," olduğunu dile getiriyor.

"Robert'ın doğru kişi olduğunu hissettim, bu sezgisel bir şeydi. Ve biliyorum ki bu onun için çok büyük bir adım." diyor Cronenberg.

Bunlar birlikte ilk projeleri olan Cosmopolis setinde aylarca zaman geçiren öğretmen ve öğrencisi arasındaki diyaloglar. Don DeLillo'nun gerçeküstü romanından uyarlanan film 2000 yılının Nisan ayında herhangi bir günde geçiyor. 28 yaşındaki milyarder Eric Packer, evinden limuziniyle berbere gitmek üzere ayrılır ve ardından Manhattan'ın çılgın trafiğinde sıkışmasıyla can güvenliği ve mal varlığını tehdit eden bir olay serisiyle hayatı alt üst olur. Sınırların olmadığı şehir, Manhattan'da yaşayan baş karakterin gerçek üstü macerasını anlatmak bir kaç kelimeyle olacak iş değil. Şehir o kadar sanal ki limuzin bir sosyal ağda geziniyormuş ve diğer insanlık kalıntılarıyla sohbet ediyormuş gibi. Kurşunlar, surata atılan pastalar, öldürülme tehdidi (iki türlü bir tehdit bu: biri gerçek bir insandan, diğeri ise geleceği olmayan insanlığın alametinden) ve baş karakterin gizemli ortağı, ruhani kadını, koruyucu meleği ve sürekli ihanete uğrayan karısı. Cronenberg, Crash'den sonra sanrılarla dolu sapkın modern dünyanın keşfine bu kez Paul Giamatti, Juliette Binoche ve Mathieu Amalric gibi isimlerler devam ediyor.

Cronenberg'in çılgın bakış açısıyla ele aldığı bu modern dünyayı izleme fırsatını kaçırmamak gerek. Ve aynı zamanda bu Robert Pattinson'ın kurtuluşu da olabilir.

Derginin taraması;


çeviri: elwiens

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder