Pattinson mavi renkli iki düğmeli Dior Homme takım elbisesi ve içindeki siyah tişörtüyle ilk basın görüşmesine çıkıyor. "Reklam yapma konularında biraz çekingenim." diye itiraf ediyor. "Büyük şirketlerle çalışırken her zaman çok tereddüt ederim." Dior şirketi kendisini ikna etmek için, projenin konseptinden yorumlanış şekline kadar her şartta Pattinson'a özgürlük tanıdı. "Romain başından beri benim ilk tercihim olmuştu," diyor. "Olaya girmeden önce ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu; sadece bir şeyler yapıyorduk. Daha önce hiç böyle çalışmamıştım."
Gavras'ın fikri, parfüm reklamını orijinal bir şeye dönüştürdü: "Birçok hatunla dolu, pahalı araba kullanan bir adam." Ayrıca filmde eski püskü bir BMW -ki Pattinson ilk gününde o araçla kaza yaptı - ve onun tek aşkı: modellikten oyunculuğua geçiş yapan Camille Rowe var. Pattinson'a göre hikaye, "kendine zarar veren" iki kişinin ilişkisi "mıknatıs gibi birbirini iten ama sadece çok kısa bir saniye için birbirine değen - yani olmaması gereken birşey," gibi. Bu sözleri bizi Kristen Stewart'la yaşadıkları konusunda düşündürtüyor; acaba kendi deneyimlerinden mi ilham aldı?
27 yaşındaki Pattinson genç-vampir akımının zincirlerinden kurtuluyor: "Çekim yapmak için garip bir dönemdi; ilk kez yetişkin biri gibi hissetmiştim." Pattinson, kampanyadan bahsediyor, "Şimdi projeye oldukça bağlıyım. Artık çok daha doğru görünüyor çünkü çekimler çok eğlenceliydi. Bu işi yaparken ticari bir şey yapıyor gibi hissetmedik. İzlerken bile bir şeyler satmaya çalışıyormuşum gibi hissetmiyorum." Bu da bizi Dior'un onu neden işe aldı konusuna getiriyor: parfümü satmak. Peki onun ilk parfümü neydi? "12 yaşındayken, teyzem bana L'Eau D'Issey'i verdi. Aynı yaz saç jölesini de keşfetmiştim ve süper şık olduğumu düşünüyordum."
Dergi taramaları;
Çeviri: GörkemD.
RPLife
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder