5 Ağustos 2014 Salı

Chicago Sun Times Röportajı (Haziran 2014)

Belki bu onun vampir kişiliğinin dışa vurumudur bilemiyoruz ama Robert Pattinson kan istiyor.

"Geçen gece Chicago bifteğiyle hayal ediyordum," diyor aktör. "Alacakaranlık turu için gittiğimizde yemiştim, böyle şeyler aklıma yerleşiyor. Ya da bu benim vampirliğimin tekrar dışa vurumudur belki de." 

Meşhur kahkahasından atan Pattinson dileğinin gerçekleşeceğini biliyor. Ekim ayında Chicago'da Robert De Niro ile Idol's Eye filmini çekecek. "Chicago'yu seviyorum," diyor. "Sokaklarında rahatça yürüyebildiğim ve insanlarının çok kibar olduğu şehirlerden biri. Küçük bir sessizlik yaşamak istediğimde buna saygı gösteriyorlar."

The Rover çekimleri için gittiği ücra Avustralya kırsallarında da sessizliği bulduğunu belirten Pattinson, filmde Guy Pearce ile çölün ortasında bir ölüm kalım macerasına atılan Rey isimli genç bir adamı canlandırıyor.

Kırsalda çekim yapmak nasıldı?

Çölü çok sevdim çünkü yalnız kalabiliyorsunuz, çok hoştu. Etrafta dolaşabiliyordum, kimsenin umurunda olmuyordu çünkü kilometreler boyunca tek bir canlıya rastlayamıyorsunuz. Gittiğimiz kasabalarda çekimleri sokağın ortasında yaptık. En hoş şeylerden biri de orada yaşayan kangurular ve de vahşi develer tarafından saldırıya uğramamdı. Haritada bile olmayan o yerlerde yaşayan insanlara cidden saygı duyuyorum. Issız bir yerde kalmak ve sürekli arkamı kollamamak mükemmel bir duyguydu. Çünkü aptalca bir şeyler yaparken resmimi çekecek kimse yoktu.

Rey rolü için The Rover seçmelerine katıldığını söyledin. Ciddi misin? Böylesine büyük yapımlarda yer aldıktan sonra yani?

Daha önce oynamadığım bir rolse, yüzde yüz seçmelere katılmam gerekir. Eğer vampirlikle ilgili bir şeyler yapıyor olsaydım hiç düşünmeden beni seçebilirlerdi. Bir vampiri canlandırdığımı daha önce gördünüz sonuçta.

Birkaç yıl boyunca hayatın gazetelerin manşetindeydi. Bununla nasıl başa çıktın ve davranışlarını nasıl kontrol edebildin?

Nasıl yaptığımı bende bilmiyorum. Garip bir şey. Çok fazla stres yaşadığım bir dönemden geçtim. Fakat o dönemi atlattıktan sonra fark ettim ki ünlü olduğunuzda hayatınız biraz daralıyor. Evet, ilk başlarda her zaman yaptığım şeyleri yapıp sokakta tanınmadan dolaşamadığım için sinirleniyordum ama sonra alıştım. Sonuç olarak boşverdim ve bunun farklı bir yaşam olduğunu kabullendim.

David Cronenberg, Werner Herzog ve hatta De Niro ile projlerde yer aldın, alacaksın. Alacakaranlık'taki Edward Cullen'dan tamamen sıyrıldın mı?

Açıkçası Alacakaranlık sonrası bir kariyer oluşturabildiğim için şaşkınım biraz. Hala, kariyerim her an sona erecekmiş gibi hissediyorum. Alacakaranlık'tan sonra yaptığım her şeyin bir artı olduğunu düşündüm... elde ettiğim sonuçlara baktığımda da bu durum çok hoşuma gidiyor. Başkası olsam kendimi kıskanabilirdim.

Son olarak... Chicago bifteği seven ama Chicago pizzası sevmeyen biri misin?

Şunu açıklığa kavuşturalım. Chicago pizzasını kesinlikle seviyorum ama güzel bir biftek hayaliyle yanıp tutuşunca çatal bıçağı hazırlamanız gerekir... ve bir de güzel bir biftek sosunu tabii.

Blogumuz adına çeviriyi yapan: elwiens
Kaynak linki belirtilmediği sürece blogumuzdan çeviri alınması kesinlikle yasaktır.
Kaynak | via

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder