TIME: Cosmopolis Irak savaşının ilk yılında, 11 Eylül
sonrası olayla ilgili yazılan roman karmaşası esnasında yayımlandı. Ama şimdi
bakıyoruz da hikayenin rotası 2011'de dünyanın en büyük protestosu haline gelen
Wall Street İşgali'ni gösteriyor. David, seni kitapla karşı karşıya getiren
neydi ve bunun bir film olması gerektiğini ne zaman anladın?
David Cronenberg: Üç yıl önceydi ve ilgimi çeken şey kitabın öngörüleri
ya da tarihsel konumu değildi. İlgimi çeken karakterler, diyaloglar, hikayenin
yoğunluğu, espri anlayışıydı -kesinlikle komik bir yanı var. Bir şeylerin
açıklamasını yapma peşinde değildim. Fakat dürüstçe bir şeyler yapıyorsanız
onun yaratıldığı zamandan da bir şeyler anlatması kaçınılmaz. Roman ilk
çıktığında insanlar "Bütün bu Wall Street karşıtı gösteriler inandırıcı
değil," diyorlardı. Şimdi ise her şey çok açık.
Robert, DeLillo'nun diyalogları fazla yoğun, usulüne uygun ve sık sık
teorinin içinde sürüklüyor. Sen diyalogları nasıl ele aldın?
Robert Pattinson: Beni ilk bağlayan romanın mizah yanıydı. Onun dışındaki
her şey romanın kendisine uygundu. Absürd ve pek çok açıdan kıyaslanamaz
oluşunu çok sevdim. Eric'in kendini anlayamadığını düşündüm ve karakteri buradan
yola çıkarak ele aldım -sanki kendimi anlayamıyormuşum gibi oynadım. (Cronenberg
neşeyle gülüyor) Kendimi kaybetmeyi sürdürdüm. Ne zaman sete aklımda bir fikir
ya da sahneyi çekmenin bir yolunu bularak geldiysem hep bir şekilde yanlış
hissediyordum ve David bunun yanlış olduğunu biliyordu. Fakat aklım başka
yerlerde olduğunda ve sahneyi aklımda çok düşünmediğimde doğru bir şeyler
yapıyormuşum gibi hissediyordum.
Eric hakkında söylememiz gereken bir şey varsa o da dünyasının teknoloji
tarafından kuşatılmış oluşu -hayat deneyimlerini bir kumanda aracılığıyla
ekranlardan yaşamaya çalışıyor. Seks, silah kullanmak ya da serveti üzerinde
kumar oynayarak bir şeyler hissetmeye çabalıyor. Sizce de insanlar gittikçe
yabancılaşıp 'gerçek' şeylerin peşine düşmüyor mu?
DC: Filmin büyük yatırımcılarından biri Fransız milyarder Edouard
Carmignac. Kendisi Fransa'nın
Warren Buffett'ı olarak biliniyor. Filme dâhil
olmak istediğini çünkü projenin çok gerçek olduğunu söyledi. Filmdeki karakter
gibi kendine bir başka evren yaratmış pek çok kişiyi tanıyor. Bu yarattıkları evrenin
içinde dış dünyadan ve normal ilişkilerden kopmuş bir şekilde fakat kontrol
sahibi ve canlı hissediyorlar. Tıpkı Eric Packer'ın karısına dediği gibi
"İnsanlar böyle konuşuyor, değil mi?". O bir şeyleri denemeye
çabalıyor çünkü gerçekten bilmiyor. Milyar dolarlarla uğraşıyor ama gerçek paraya
hiç dokunmuyor ve bir şeylerin ödemesini yapmayı bile bilmiyor. Carmignac tabii
ki kendini Eric'le bağdaştırmıyor ama karaktere yabancılık da çekmiyor. Yani
filmi onun sözleriyle ala alacak olursak "bu abartı değil". İnsanlar
kendilerini incitecek şeylerden korumak içim kendilerine limuzin yaratıyor
biraz uzay gemisi biraz cam fanus görünümde.