23 Temmuz 2011 Cumartesi

Comic-Con 2011 'Şafak Vakti' Basın Konferansı

İlk soru: Brezilya’da çekim yapmak nasıldı, dünyanın dört bir yanında bu kadar sevilmek nasıl hissettiriyor?
Kristen: Gerçek sokaklarda çekim yapabilmek ve bu sahnenin filmin içeriğiyle zıtlığını görebilmek güzeldi.

[...]

Taylor: Brezilya’yı seviyorum ama çekimlerde orada değildim. Geri döndüler ve filmde figüran olarak yer alan ve bana tıpatıp benzeyen birinin fotoğrafını gösterdiler. O resmi bana gösterdiler… ve bu oldukça garipti. Görüntülerde ortaya çıkarsa diye onu daha arkalara yerleştirmeniz gerekmez miydi?

Kristen: Bir Tutulma posteri gibi görünüyordu.

Soru: Tüm Alacakaranlık filmleri içinde en büyük gizlilikle çekmeniz gereken sahne hangisiydi? Ve fanlara en açık olan sahne?
Kristen: Düğün çılgıncaydı. Gizli servis tarzındaydı. Set ekibi son derece zor durumdaydı. Cep telefonu vs. yasaktı. Gelinliğin gizli kalmasını istediler.

Bill: Yeminleri etmeye hazırlandığınız sırada havada bir helikopter belirdi.

Kristen: Bu yüzden bir Volturi pelerini giymek zorundaydım ve bu iş için kullanabildiğimiz tek şey oydu.

Soru: Soruyu duyamıyoruz... ama Breazilya’yla ilgili bir şey.
Kristen: Fotoğraflarımızın çekildiğini bilmiyorduk. Öğrendikten sonrası tuhaftı.

Soru: Kristen için. Şafak Vakti duygu yüklü bir yolculuktu. Aylarca çekim yapmak nasıldı ve Bella’nın başına gelenler kişisel olarak seni nasıl etkiledi?

Kristen: Film, bastırılmış duyguların gerçekten dışarı vurumuyla yüklü, etkili ve hayati anlarla doluydu ve bunların hepsi de fantezi değil. Kendimi içinde bulabileceğim bir gerçekliğin ta kendisiyle çevrililer. Kitabı okuyan herkes kendilerini bu dünyada hayal edebilir. Kitabın her sabah yüzüme tokat gibi çarpmasına izin veremezdim, doğal anların gerçekleşmesine izin vermek zorundasınız. Öyle anlar gerçekleşti ve biz de buna izin verdik. Kitaplara çok çok yakın hissettiğim böyle pek çok an oldu. Aynı zamanda beni de şaşırtan simgeleşmiş bazı sahnelere eklediğimiz ufak noktalar da vardı. Düğün ve balayı sahneleri mesela.

Bill Condon: Kristen’dan daha büyük bir Alacakaranlık hayranı yok. (Kristen: Aw) Her zaman “Burayı ilk kez okuduğumda nasıl hissettiğimi biliyorum.” diyordu. Kendini baskı altına sokuyorsun. Bu doğru.

Soru: Kişisel olarak filmde favori bir sahneniz var mı?

Kristen: Ben ve Charlie’nin düğünde geçen çok sevdiğim bir sahnemiz var. Ve de bir tane Reene’yle.

Soru: Hiç bu filmin Sundance’de yer alan küçük, bağımsız bir film olmasını dilediniz mi? Bu devasa çılgınlığı nasıl bastırıyorsunuz?

Kristen: Eğer bu film Sundance’de yarıştırdığımız küçük bir film olsaydı filmimizi savunabiliyor olamazdık. Bu gerçekten büyük bir film ve bu konuda hoşgörülü olmak güzel bir şey. Böylesine kıdemli biriyle altı ay çekim yapmak hoş. Eğer öyle olsaydı bir basın konferansı yapamıyor ve klas ama küçük mağrur bir mekanda oturuyor olurduk. Aslında demek istediğim ortada pek de fark yok. Muhtemelen şu anki diyalogun aynısını gerçekleştiriyor olurduk.

Soru: Comic Con tamamen içinizdeki ineği kucaklamanızla ilgili. Tüm bu zaman boyunca biri için işte bu tam bir inek dediğiniz neler oldu?

Rob: Kristen’ın inek biri olduğunu söylemeyecektim... Kristen abartısız… bir mutfak hayranı. Söz konusu yemek pişirmek olduğunda evet o bir inek.

Kristen: Taylor? Taylor… Bildiğim bir şey ama bunu söylemeyeceğim.

Taylor: Bill, sende bizim için bir şey var mı?

Kristen: Taylor dans edebiliyor.

Taylor: Hayır! Bu doğru değil!

Kristen: Kalçalarını sallıyor... bu çılgınca.

Soru: Düğün sahnesi dışında, en çok gergin ve endişeli olduğunuz ve “bunu gerçekten başarabilecek miyiz” diye düşündüğünüz sahne hangisiydi?
Taylor: Mühürlenme sahnesi için epeyce gergindim. Duvarda bir X işaretine bakacaktım.

Kristen: Onun (Renesmee) orada oturmasını istemedin mi?

Taylor: Duvarda bir X işareti vardı ve benim bebeği öldürmek üzere odaya girmem gerekiyordu. Ve sonra dur, arkanı dön ve mühürlen.

"dur, arkanı dön ve mühürlen "… yeni hit cümlemiz. Buna gülüyorlar.

Taylor: Bill ve Stephenie’yle konuşup “Tamam ama, mühürlenmek nasıl görünür ki?” diye sorarak çok zaman geçirdim. Umarım bu sahne filmde güzel bir şekilde yansır.

Rob: Utandırıcı bir şekilde, tişörtümü çıkarmak.

Kristen: En azından dürüst.

Rob: Kitapların çok büyük bir kısmında Edward’ın vücudundan bahsediliyordu… buna rağmen kitapların her üç sayfasında bir Edward’ın vücuduna değinilse de filmler boyunca bu mevzuyu göz ardı etmeyi başarmıştım.

Bill: Edward’ın vücudunun göründüğü bir sahneyi panelde yayınlayacağız.

Rob: Çekimlerin sonunda yer aldığı için ne yazık ki o kötü bir görünümdü.

Soru: Çektiğiniz en garip sahne hangisiydi ve karakterlerinizle ilgili en çok özleyeceğiniz şey nedir?

Kristen: Garip olan benim. Fakat ben ve Mackenzie harikaydık. Tam olarak anlatamam... bu karakterler bazı durumlarda bizden daha büyükler. Galiba bu harika bir cevap değil. Muhtemelen “Şey, sevişme sahnelerini çekmek garipti.” dememi istiyorsunuz.

Rob: Bebek demişken... daha sonra görsel efektlerle değiştirilecek olan robot bir bebeğimiz vardı. (Kristen: İşte bu garipti.)

Kristen: Yeni doğmuş bir bebekti ve saçları vardı. Kitapta da böyleydi. Bunun nasıl cool bir şey olabileceğini tahmin edebilirsiniz.

Bill: Bebeğin gözleri hareket etmeye başlıyordu… tuhaf ve tüyler ürpeticiydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder