31 Temmuz 2011 Pazar

Comic Con 2011 'Şafak Vakti' Paneli Soru-Cevap Bölümü

-Bill yeni projen olan bu filme nasıl dahil olduğundan bahseder misin?

Bill: Summit’in güzel insanları… bana kitabı gönderdiler, çok beğendim. Böyle şeyler yönetmen için büyük ayrıcalık çünkü kitapta inanılmaz şeyler oluyor. Tıpkı korku filmlerindeki gibi.

-Kendini bu dünyanın içine mi kaptırdın?

Bill: Kesinlikle. Kitabın sahip olduğu materyale mühürlendim.

-Peki öyleyse diğerlerini de sahneye davet etmeye ne dersiniz? Size tanıdık gelebilecek birkaç isim.Karşınızda Kristen Stewart, Robert Pattinson ve Taylor Lautner.

-Düğün sahnesini çekmek nasıldı?

Kristen: Bu sahnenin gerçekleşmesini tam dört yıldır bekliyordum ve çok uzun süre beklemem gerekti çünkü bu sahne en son çekilecek olan sahneydi. Sete gittiğim zaman tıpkı kendimden bekleyeceğim kadar dehşete düşmüştüm ve endişeliydim.

Sete vardığım zaman herşey öylesine güzeldi ki. Tüm gün boyunca gelinliğin içine hapsolmuş durumda bir odada saklı kaldım çünkü elbiseyi korumam gerekiyordu. Gizli güvenlik sistemi gibiydi.

Ama o an geldiğinde düşündüğümden çok daha rahatlamış bir haldeydim.

-Rob… (alkışlar) Edward ve Bella balayına gidiyor. O sahneler Brezilya da çekildi. Orada çekim yapmak nasıldı, bize ondan bahset.

Rob: Güzel, sıcak ve bekleyebileceğiniz her şey mevcuttu. İlk gün inanılmazdı… sonra birden kalan çekimler yağmurlu, fırtınalı ve hortumlu bir havada yapıldı. Bu sanki İngiltere’de geçirilen bir balayı gibiydi. Bill bir şeyler ayarladı ve çekimleri içeride yaptık, satranç oynadık.


-Taylor sana güzel bir sorum var ama önce Bill’in bir sürprizi var.

Bill: Size bir-iki tane klip izleteceğiz. Onlar aslında bir uzun vidyolar. Filmden iki büyük sahne. İlki Jacob’la ilgili. O herkesten uzaklaşıyor… ailesinden, klanından, sürüsünden ve Cullenlar’a katılarak onları Sam’den koruyor. Bu Bella’nın hayatta kalmak için kana ihtiyaç duyduğu yer olan filmin en derin bölümlerinden biri. Bu sahneler kitaptakine pek benzemiyor o yüzden bu herkes için yeni bir deneyim olacak.

SAHNE

Jacob, Carlisle ve Esme Bella’yı korumak hakkında konuşuyorlar.

Jacob: Hayatımızı riske atıyorsunuz.

Esme: Elbette öyle yapacaktık. Bella ailemizden biri.

Jacob: Evet, bunu görebiliyorum. (…) Ne yapabileceğimi biliyorum.

Sahne değişir. Jacob, ormanın içinde etrafına bakınıyordur, kurt sürüsünün üyeleriyle karşılaşır. Sürü onlardan ayrılan Jacob’ı bekliyordur.

*Sahneyle ilgili Taylor’ın fikirleri alınıyor. Jacob hakkında konuşuyor.*

İkinci klibi izliyoruz. Edward ve Bella balayındalar.

SAHNE

Edward ve Bella, Isle Esme’ye varırlar. Edward Bella’yı kucaklar onu evin içine taşır. Bella solgun değil, güzel görünüyordur. Evin içine bakınır.

Edward: Etrafa bir göz atmak ister misin?

Bella evin içindeki başka bir bölüme doğru yürür. Yatak odası. Yatağa bakar, etrafındaki tüllere dokunur. O açıdan arka plandaki okyanusu görebiliriz. Edward yatağa bakar. Aralarındaki gerilim sanki yatağa doğru gitmeyi düşündüklerini hissettirir. Edward elindeki valizleri yere bırakır, uzanıp Bella’nın iki elini birden tutar. Gerilim devam etmektedir.

Edward: Yüzmek ister misin?

Bella: Evet, iyi bir fikir. (dışarıda hava kararmıştır)

Bella: Bir iki dakikaya ihtiyacım var.

Edward onu öper.

Edward: Uzun sürmesin…

Diyerek dışarıya doğru yürür, gömleğini çıkarıp suya doğru gider. Bella banyoya girer, aynada kendine bakar. Sahneler hızlanır. Bella saçını tarar, dişlerini fırçalar, çıkca görürüz ki gergindir. Sahneler ne olduğunu bilmediğimiz bir şarkı eşliğinde hızla devam eder. Ellerini yıkar, yüzüğünü çıkarır, ellerini kurutur. Alnına su çarpar, bacakalrını tıraş eder. Giymek için iç çamaşırı seçerken eline gecelikler gelir… giyebileceği bir şey olduğundan emin değildir. Bütün gerginliğiyle, olduğu yere oturur.

Bella: Endişelenme. (kendi kendine)

Sahne değişir…

Bella suya doğru yürür, Edward ay ışığı altında duruyordur. Bella çıplaktır ve Edward’ın içinde olduğu suya doğru yürür.

-Cedric Diggory’i oynarken mi yoksa Edward’ı oynarken mi daha çok eğlendin?

Rob: İkisi de gerçekten çok eğlenceliydi. Cedric’i oynarken ne yaptığımı bilmez bir haldeydim. O zamanlar bir oyuncu olmak istediğimden bile emin değildim. Alacakaranlık hayatımı gerçekten çok değiştirdi. Bütün bunları yaşamamı sağladı… bunları yaşamak için başka bir yol bulmak neredeyse imkansız gibi.

*Taylor’a bir aksiyon oyuncusu olmayı isteyip istemediği soruluyor. Ve buna cevap veriyor.*

-Hoş bir saç modeli Rob. Renesmee’nin doğum sahnesini ilk okuduğunuzdaki tepkiniz neydi?

Kristen: Harika olduğunu düşündüm. Bu sahneyi çekerken olabildiğince uç noktaları kullanmayı denediğimizi düşünüyorum çünkü bu normal, bildiğimiz bir doğum sahnesi değil. Sahneyi çekmek iki gün sürdü ve iki gün doğum sancısı çekmek o kadar da kolay değil. (Bill Condon gülüyor). Bildiğiniz gibi kitapta Bella kelimenin tam anlamıyla kan kusuyor. Aklımda Bella’nın sevdiği bir şey uğruna herhangi bir insandan daha fazla savaşabileceği vardı çünkü gerçekten ondan (Rob’ı işaret ediyor) küçük bir parça onun içinde. (Kalabalık son cümleyi başka türlü anlayıp gülüyor.) Filmin ikinci bölümünde zehir damarlarımda dolaşıyor ve bu yaşanılan büyük sevinçten sonraki bir sonraki an. Doğumun bitişinin ardından rahat bir nefes almak.

*Bir sonraki fan Rob’un kaslarının görünüşü için duyduğu keyfi belirttikten sonra (Kristen: Gördün mü? Ben demiştim.) sorusu soruyor.*

-Bunca yıl sonra sen de vampir makyajından nasibini aldın. Bu senin için nasılsı, Rob mızmızlanmakta haklı mıymış yoksa sadece koca bir bebek gibi mi davranıyormuş?

Kristen: Fazlasıyla haklıymış. Kapana kısılmış gibi hissediyorsunuz ama bu bir yandan da hareketlerini kontrol etmenize yardımcı oluyor. Ayrıca lensler tamamen berbat hiçbir şey göremiyorsunuz özellikle ikimizde de olduğunda birbirimizi göremiyorduk.

-Selam. Sorum Rob’a… Filmdeki favori sahnen hangisi?

Rob: Benim favorim doğum sahnesiydi. Daha önce yaptığım her şeyden farklıydı. Edward’ı hiç bu şekilde oynamamıştım. O sahnelerde Edward kendi çaresizliğinin farkında ve hapsolmuş. Etrafında kimse yok. Bella’ya yardım etmeye çalışıyor ama yapabileceği hiçbir şey yok. Çok umutsuz. Normalde diğer filmlerde bir şeyler olduğunu Bella onu kurtarır. Her defasında Bella gelir ve onu kurtarırdı. Ama bu defa onu kurtaracak bir Bella yok. Karşılaştığı bu olayla yok olmuş birini oynamak hoş bir deneyimdi.

Bill: Daha önce biri filmde çok büyük şeyler oluyor mu diye sormuştu. Evet, bir tane seçemem ama bütün hepsi büyük bir meydan okumaydı.

*Soru sormaktan çekinen bir anne kızını soru sormaya yolluyor.*

-Annem, Kanada ve Louisiana ‘da çekim yapmanın farkının ne olduğunu merak ediyor?

Kristen: Tüm dış sahne çekimleri Kanada’da yapıldı. Louisiana’dayken çoğunlukla hazırlanan setlerde çekim yapıyorduk. İç mekanda çektiğimiz sahneler genellikle daha duygulara yönelik olan sahnelerdi. Diğer şeyler daha az gerçekçi olduğundan değil ama daha çok gerçeğe dayanan sahnelerdi. Kişiler arasında önemli sahneler. İki yer arasında değişen farklı tonlar var. Kanada’da Louisiana’da olduğumdan daha fazla vampirdim mesela ama harikaydı.

*Hamile bir bayan soru soruyor*

- Benim sorum Kristen için. Hamilelik tamamen hayat değiştiren bir deneyim. Bu sahneyi oynarken nelerden yararlandın?

Kristen: Deneyimler mi? Özellikle son zamanlarda bu kadar olağandışı bir hikayede oynamanın nasıl olduğuyla ilgili çok soru soruldu. Bu hikaye hayatta başınıza gelebilecek şeylere baktığınızda en olası şeymiş gibi geldi. On sekiz yaş oldukça olası. Bu konuyu seninle konuşmak zor kendimi çok genç ve hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissediyorum. Kısaca şöyle diyeyim yararlandığım bir deneyimim yok.

-Sorum Robert ve Taylor için Kristen, Nikki ve Ashley gibi güzel bayanlarla çalışmak nasıl bir duygu.

Rob: Çılgınca!

Kristen: Bunlardan birine ilk defa böyle bir soru soruluyor.

Rob: Hayır, doğru değil. Bana bu soru hep soruluyor

Taylor: Peki ne cevap veriyorsun?

Rob: Bu soruya herhangi bir cevap vermek ya tamamen uygunsuz ya da doğru değil. O yüzden sen cevapla Taylor.

Rob: Bu kadar güzel kızın içinde olmak harika, oyunculuğa başlama sebebim bu.

Taylor: İyi özetledin. Daha kötü işlerde çalışabilirdik. Hepimiz çok eğleniyoruz ve birbirimize çok yakınız, tuhaf...

Kristen: Hepimiz çok seksiyiz işte bu tuhaf. Bu soru gitgide saçmalaşıyor konuyu burada kapatmalıyız.

-Merak ediyorum da filmde hangi şarkıları kullanacağını bize söyleyebilir misin?

Bill: Bunu daha yeni kararlaştırdık. 15 tane şarkımız var. Şarkı sahipleriyle henüz anlaşma sağlamadığımız için bunların isimlerini verebilir miyim emin değilim. Ama seçimlerden mutlu olacağınız düşünüyorum.

- Selam Taylor! Dövüş sahnelerinin provaları nasıldı?

Taylor: Ben kendi dövüş sahnelerimde genelde kurt formundaydım. Yani aylak aylak dolaşıyordum. O sahneleri gerçekten çekmeyi dilerdim. Her ne kadar kendisi pofuduk ve çok sevimli olsa da bilgisayar eseri o kurdu inanılmaz kıskanıyorum. Ama yinede her iki filmde de biraz da olsa pataklandığım sahneler vardı. 1. Bölüm de Edward kızına mühürlendiğimi öğrendiğinde bana sağlam bir yumruk atıyordu.

Rob: Taylor’ı evin dışına fırlattığım sahnelerde dublör vardı. Çok iyi bir dublördü. Merdivenlerden on basamak aşağıya zıpladı ve Taylor aynen şöyle “hıh, benim bunu yapmak için beni tutan bir kabloya ihtiyacım yok” dedi ve kocaman bir atlayışla aynısını gerçekleştirdi. Bu gerçekten en etkileyici şeylerden biriydi.


*Ekibin diğer oyuncularını sahneye davet ediyorlar. Onlara sorular soruluyor.*

-Rob, Bella’yla bir çocuk sahibi olmak hoşuna gidiyor mu? (soruyu soran küçük kızı gören herkesten bir 'ayy' nidası yükseliyor)

Rob: Yüzündeki ifadeye bakarak sanki başka bir şey soruyormuşsun izlenimine kapılıyorum (kahkahalar). Evet hoşlanıyorum. Bebekleri seviyorum, ve onlarla çekim yapmak çok hoştu. Çok eğlenceliydi, özellikle bu seride hayatının büyük bir kısmını taşlaşmış bir şekilde geçiren bir adamı oynuyorsanız. Ama o adam bir bebek sahibi oluyor ve bu her şeyi daha insani yapıyor. Ve bebekler onlarla çekim yapmak ilginçti, kendi yapabildikleri en iyi şeyi yapıyorlar. Çok çok eğlenceliydi. Esasen onlarla her şeyi doğaçlama yapıyorsunuz.

*Taylor’a soru soruluyor.*

*Diğer oyuncu ekibine karakterleri hakkında soru soruluyor.*


-Buraya geldiğiniz için çok teşekkürler. Sorum yönetmene; kitabı filme benzetmek için neler kullandınız nelerden esinlendiniz?

Bill: Stephenie Meyer ve Kristen’ın her an hazır olması. Ayrıca Kristen tanıyıp tanıyabileceğiniz en büyük Alacakaranlık hayranı. Bir haftayı sadece senaryo üzerinde çalışaşarak geçirdik. Kristen’ın aklında olan bazı önerileri senaryoya ekledik. Setten bir gün önce aynı şekilde tüm günü senaryo üzerinde geçirdik. Kitap Bella’nın gözünden anlatıldığı için bizim amacımızda Bella’yı daha iyi anlayabilmekti değil mi?

Kristen: Evet. En nihayetinde olayları akışına bırakmanız gerekiyor. Tıpkı buradakiler gibi (diğer oyuncular) Bill de bunu çok kolaylaştırdı.

-Seri içerisindeki en favori filminiz hangisi?

Bill: Şafak Vakti.

Rob: Bölüm 1 mi 2 mi?

Bill: Bölüm 1.

Rob: Önümüzdeki sene ne olacak peki?

Bill: Bölüm 2. (kahkahalar)

Taylor: Dürüst olacağım. 3. Kitap en sevdiğim ama bu filmlerden Bölüm 1 favorim. (…)

Kristen: Favori kitabım her zaman Yeni Ay’dı ama Alacakaranlık gerçekten de en sevdiğim film. Catherine bu filmi diğerlerinden ayıran çok özel bir şey yaptı. Şafak Vakti 1. Bölümü de beğendim hatta daha yeni izledim. Onların düğününü görmeniz, Bella’nın hamile olması çok nostaljik ve tuhaf bir şekilde birinci film ile bağlantılı.

-Sesli kitapları çok seviyorum ve kitaplar için seslendirme yapmayı düşünen var mı merak ediyorum?

Elizabeth: Ben bayılırdım çünkü bunu yaparken eşofman giyebilirsiniz.

Kristen: Bence herkes isterdi değil mi? Ben isterdim. (Rob onaylarcasına kafasını sallıyor)

-Filmi çekerken sizi havaya sokan müzikler var mı, film çekerken müzik kullanıyor musunuz?

Kristen: Ben kesinlikle kullanıyorum. Aslında senin için harika bir hikayem var. Düğün seremonisini çektiğimiz gündü. Çok güzel bir şarkı vardı ve her şeye çok uyuyordu. Genel anlamda değil sadece o sahne için mükemmeldi. Band Of Horses gurubundan Annabelle şarkısı. Bence bu şarkı filme olmalı nokta. Sahne çekilirken bu şarkıyı yüksek sesle açtılar ve çok yardımcı oldu. Hareket ettiren deneyimlerden biriydi.

*Oyuncular birlikte poz veriyorlar ve panel bitiyor*

RPLife

Çeviri: zerone (via KStewartFansTR) , elwiens

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder