UHQ
16 Temmuz 2014 Çarşamba
15 Temmuz 2014 Salı
Philippine Daily Inquirer Röportajı (Haziran 2014)
LOS ANGELES - "Don’t hate me ’cause I’m beautiful/ Don’t hate me ’cause I’m beautiful/ Now do the pretty girl rock, rock, rock."
Robert Pattinson, The Rover'da şiddetli bir sahneden önce arabasında Keri Hilson'ın Pretty Girl Rock'ını söylüyor. Eh, dolayısıyla bu da acaba Pattinson bir albüm çıkarır mı sorularını akla getiriyor.
"Nasıl olur diye düşünüp duruyorum... ama o iş biraz zor," diye cevaplıyor koyu pantolonu ve beyaz tişört, kahverengi gömlek üzerine giydiği siyah ceketle çocuksu görünen aktör. "30'uma gelmeden yapsam iyi olur çünkü o yaştan sonra albüm çıkarmak biraz utanç verici olabilir," diyor gülerek.
Robert aslında o sahnede The Pussycat Dolls'un Dont Cha şarkısını söyleyeceğini açıklamıştı. "Sonra David bana Keri Hilson şarkısını gönderdi. Yeni çıkan bir şarkı sanmıştım. Youtube'da 500 milyon kez (aslında 48 milyon) izlendiğini bilmiyordum."
"En başta David arabada sanki en sevdiğim şarkıyı söylüyormuşum gibi söylememi istedi," diye açıklıyor. "Neyse ki öyle olmadı. Bu çok üstünkörü olabilirdi. Ama sonuç olarak şarkı filme çok yakıştı."
The Rover'da Robert'ın karakteri Rey ve Guy Pearce'in karakteri Eric, çalıntı bir arabayı takibe koyuluyorlar. "Garip bir şey var ki insanlar bu filmi boğucu olarak yorumluyorlar," diyor Londralı aktör. "Ama [çöküşün] öncesinde neler olduğunu hatırlamayan birini canlandırıyorum. Karakterim oldukça refah içinde. Oynaması eğlenceli bir roldü. Boğucu olduğunu hiç düşünmedim."
Robert Pattinson, The Rover'da şiddetli bir sahneden önce arabasında Keri Hilson'ın Pretty Girl Rock'ını söylüyor. Eh, dolayısıyla bu da acaba Pattinson bir albüm çıkarır mı sorularını akla getiriyor.
"Nasıl olur diye düşünüp duruyorum... ama o iş biraz zor," diye cevaplıyor koyu pantolonu ve beyaz tişört, kahverengi gömlek üzerine giydiği siyah ceketle çocuksu görünen aktör. "30'uma gelmeden yapsam iyi olur çünkü o yaştan sonra albüm çıkarmak biraz utanç verici olabilir," diyor gülerek.
Robert aslında o sahnede The Pussycat Dolls'un Dont Cha şarkısını söyleyeceğini açıklamıştı. "Sonra David bana Keri Hilson şarkısını gönderdi. Yeni çıkan bir şarkı sanmıştım. Youtube'da 500 milyon kez (aslında 48 milyon) izlendiğini bilmiyordum."
"En başta David arabada sanki en sevdiğim şarkıyı söylüyormuşum gibi söylememi istedi," diye açıklıyor. "Neyse ki öyle olmadı. Bu çok üstünkörü olabilirdi. Ama sonuç olarak şarkı filme çok yakıştı."
The Rover'da Robert'ın karakteri Rey ve Guy Pearce'in karakteri Eric, çalıntı bir arabayı takibe koyuluyorlar. "Garip bir şey var ki insanlar bu filmi boğucu olarak yorumluyorlar," diyor Londralı aktör. "Ama [çöküşün] öncesinde neler olduğunu hatırlamayan birini canlandırıyorum. Karakterim oldukça refah içinde. Oynaması eğlenceli bir roldü. Boğucu olduğunu hiç düşünmedim."
Günün Resmi #132
"Birçok aktör kendi özel yeteneğinin farkında, bu yüzden bu özel
yeteneği ortaya çıkaracak yönetmenlerle çalışıyorlar. Bense daha
yeteneğimin farkında bile değilim! Sadece, Herzog ve Cronenberg'la
çalıştıktan sonra bana bir şeyler olmasını umuyorum." Huffington Post Röportajı (Haziran 2014)
STAR Gazetesi Röportajı (Temmuz 2014)
Robert Pattinson: Hayatta kalanların hikayesini anlattık
Robert Pattinson ve Guy Pearce, ölümcül bir kovalamaca içinde günümüz toplumunu eleştiren The Rover -Takip filminde bir arada. Hayranlarla dolu New York caddeleri yerine Avustralya’nın ıssız şehirlerinde geçen çekimlerin performanslarını artırdığını düşünen iki yıldızdan özel röportaj...
Devlet ve toplum çökmüş, kanunlar yok olmuş ve aradan 10 yıl geçmiş. Katı bir insana dönüşmüş ve yalnız bir insan olan Eric (Pearce), ıssız yolları da dolaşmakta. Bir grup hırsız, arabasını çalar ve geride yaralı arkadaşları Rey’i (Pattinson) bırakır. Eric, Rey’i arkadaşlarının izini sürmesi için zorlar çünkü Eric için önemli tek şey arabasıdır ve artık o arabayı geri almak hayatının amacıdır... Avustralya’nın kırsal bölgelerinde çekilen ve izleyiciyi ‘Düşünmeye iten’ Takip, 67. Cannes Film Festivali’nde yarışma dışı gösterildi. Filmin başrol oyuncusu olan ve büyük bütçeli Hollywood filmlerinde görmeye alışık olduğumuz Robert Pattinson, saf ve komik hareketleriyle yine seyircinin gönlünü çalacağa benziyor. Zaten filmde onun dışındaki her şey korkutucu ve sert: Sistemin çöktüğü ve bilindik düzenin yok olduğu bir zamanda yaşam savaşı veren insanların hikayesi anlatılıyor. Pattinson’a yıldız oyuncu Guy Pearce eşlik ediyor.
Robert Pattinson ve Guy Pearce, ölümcül bir kovalamaca içinde günümüz toplumunu eleştiren The Rover -Takip filminde bir arada. Hayranlarla dolu New York caddeleri yerine Avustralya’nın ıssız şehirlerinde geçen çekimlerin performanslarını artırdığını düşünen iki yıldızdan özel röportaj...
Devlet ve toplum çökmüş, kanunlar yok olmuş ve aradan 10 yıl geçmiş. Katı bir insana dönüşmüş ve yalnız bir insan olan Eric (Pearce), ıssız yolları da dolaşmakta. Bir grup hırsız, arabasını çalar ve geride yaralı arkadaşları Rey’i (Pattinson) bırakır. Eric, Rey’i arkadaşlarının izini sürmesi için zorlar çünkü Eric için önemli tek şey arabasıdır ve artık o arabayı geri almak hayatının amacıdır... Avustralya’nın kırsal bölgelerinde çekilen ve izleyiciyi ‘Düşünmeye iten’ Takip, 67. Cannes Film Festivali’nde yarışma dışı gösterildi. Filmin başrol oyuncusu olan ve büyük bütçeli Hollywood filmlerinde görmeye alışık olduğumuz Robert Pattinson, saf ve komik hareketleriyle yine seyircinin gönlünü çalacağa benziyor. Zaten filmde onun dışındaki her şey korkutucu ve sert: Sistemin çöktüğü ve bilindik düzenin yok olduğu bir zamanda yaşam savaşı veren insanların hikayesi anlatılıyor. Pattinson’a yıldız oyuncu Guy Pearce eşlik ediyor.
Etiketler:
gazete röportajları,
guy pearce,
röportajlar,
the rover,
the rover abd tanıtımları
14 Temmuz 2014 Pazartesi
'The Rover'dan Yeni Promosyon ve Set Resimleri
Etiketler:
kamera arkası resimler,
promosyon resimleri,
resimler,
set resimleri,
the rover
Günün Resmi #131
"Ne zaman bir yere gitsem, 'Bunu ne kadar daha südürebilirim' diye düşünüyorum. Giyinip bir yere gitmek ve gözlerin sürekli sende olması - çok gerginleşiyorum. Oradan ayrılana kadar, milyon kez değişiyorum. Bu çılgınca. Bir yere gitmeden önce aynada kendime bakıp 'Berbat görünüyorsun' diyorum. Sonra da kırışıklarımı dert etmeye başlıyorum." İyi de daha 27 yaşındasın. Gerçekten mi? "Gerçekten. Benimle birlikte çalışan herkes biliyor ki oturup görünüşüm konusundaki panik atağımın geçmesini beklemek zorundalar." Instyle İngiltere Röportajı (Ekim 2013)
13 Temmuz 2014 Pazar
Huffington Post Röportajı (Haziran 2014)
Robert Pattinson bitkin durumda.
28 yaşındaki aktör geçtiğimiz ayı The Rover filminin tanıtımlarını yaparak geçirdi, The Hollywood Reporter'ın kapağında yer aldı, BuzzFeed, The Daily Beast, Indiewire ve Jimmy Kimmel'a röportajlar yaptı, şimdi de Huffington Post'la bir röportaj gerçekleştiriyor. "Teoride her şey yolundaydı," diyor.
"Sanırım herkes insanların kendisiyle ilişkilendirebileceği projelerde yer almayı arzuluyor, bense tam tersini istiyorum," diyor Pattinson kariyerinin genel görüşünüyle ilgili. "Olaylara normal duygularla tepki vermeyi beceremiyorum. Yani tamamen normal bir adamı oynamak... Nasıl yaparım bilemiyorum."
David Michôd, Werner Herzog, David Cronenberg gibi harika yönetmenlerle çalıştın, çok yakında da Olivier Assayas'la birlikte çalışacaksın. Tüm bu deneyimlerden neler biriktiriyorsun?
Hepsi bana bir şeyler öğretiyor. Yaptığım şey tam olarak bu. Birçok aktör kendi özel yeteneğinin farkında, bu yüzden bu özel yeteneği ortaya çıkaracak yönetmenlerle çalışıyorlar. Bense daha yeteneğimin farkında bile değilim! Sadece, Herzog ve Cronenberg'la çalıştıktan sonra bana bir şeyler olmasını umuyorum.
Pek çok haber başlığında 'The Rover'daki performansın ve bu performansla nasıl 'Alacakaranlık'ı geride bıraktığın vurgulanıyor. Ama 'Alacakaranlık' 2 sene önce sona erdi, 'Cosmopolis'le birlikte 'Alacakaranlık'ı zaten çoktan geride bırakmıştın. Bu tarz söylemler seni kızdırıyor mu?
Bazı insanlar bana gelip de 'Yaptığın işleri daha farklı algılayan insanlarla ilgili ne düşünüyorsun?' diye sorunca kızıyorum. Bu biraz aşağılayıcı. 'Önceden yaptığım tüm filmler bok gibi miydi yani? Sağ ol dostum ya!' İnsanların beni gerçekten ne kadar az tanıdığını hep unutuyorum. Onlarca röportaj yapıyorsun fakat çoğu insan bir iki filmini anca izlemiştir. O da belki! Ya da dergilerde falan görmüştür. Olayın merkezindeyken işin bu yönünü çoğu zaman unutuyorum.
28 yaşındaki aktör geçtiğimiz ayı The Rover filminin tanıtımlarını yaparak geçirdi, The Hollywood Reporter'ın kapağında yer aldı, BuzzFeed, The Daily Beast, Indiewire ve Jimmy Kimmel'a röportajlar yaptı, şimdi de Huffington Post'la bir röportaj gerçekleştiriyor. "Teoride her şey yolundaydı," diyor.
"Sanırım herkes insanların kendisiyle ilişkilendirebileceği projelerde yer almayı arzuluyor, bense tam tersini istiyorum," diyor Pattinson kariyerinin genel görüşünüyle ilgili. "Olaylara normal duygularla tepki vermeyi beceremiyorum. Yani tamamen normal bir adamı oynamak... Nasıl yaparım bilemiyorum."
David Michôd, Werner Herzog, David Cronenberg gibi harika yönetmenlerle çalıştın, çok yakında da Olivier Assayas'la birlikte çalışacaksın. Tüm bu deneyimlerden neler biriktiriyorsun?
Hepsi bana bir şeyler öğretiyor. Yaptığım şey tam olarak bu. Birçok aktör kendi özel yeteneğinin farkında, bu yüzden bu özel yeteneği ortaya çıkaracak yönetmenlerle çalışıyorlar. Bense daha yeteneğimin farkında bile değilim! Sadece, Herzog ve Cronenberg'la çalıştıktan sonra bana bir şeyler olmasını umuyorum.
Pek çok haber başlığında 'The Rover'daki performansın ve bu performansla nasıl 'Alacakaranlık'ı geride bıraktığın vurgulanıyor. Ama 'Alacakaranlık' 2 sene önce sona erdi, 'Cosmopolis'le birlikte 'Alacakaranlık'ı zaten çoktan geride bırakmıştın. Bu tarz söylemler seni kızdırıyor mu?
Bazı insanlar bana gelip de 'Yaptığın işleri daha farklı algılayan insanlarla ilgili ne düşünüyorsun?' diye sorunca kızıyorum. Bu biraz aşağılayıcı. 'Önceden yaptığım tüm filmler bok gibi miydi yani? Sağ ol dostum ya!' İnsanların beni gerçekten ne kadar az tanıdığını hep unutuyorum. Onlarca röportaj yapıyorsun fakat çoğu insan bir iki filmini anca izlemiştir. O da belki! Ya da dergilerde falan görmüştür. Olayın merkezindeyken işin bu yönünü çoğu zaman unutuyorum.
'The Rover' İlk Hafta Türkiye Gişe Rakamları Açıklandı
The Rover'ın ilk hafta Türkiye gişe rakamları açıklandı!
BoxOfficeTürkiye'nin verdiği bilgilere göre filmi ilk 3 gün 3.633 kişi (46.001 TL) ilk haftasında ise toplamda 6.450 kişi (75.290 TL) izledi.
ABD'de ilk 3 gün (ilk haftasında kısıtlı yerlerde vizyona girdi) 69.302 $, şimdiye kadar ise toplamda 1.033.406 $ hasılat yaptı.
Günün Resmi #130
Kaynak
"Eskiden tabir edilen erkeklik artık günümüzde geçerli bir kavram değil. Erkekler için garip bir dönem - ve muhtemelen kızlar için de! (gülüyor) Erkekliği her zaman sert ve dayanıklı olmak diye düşünmüşümdür ama artık durum çok daha farklı, gerçekten. Eğer sanatsal bir alanda çalışıyorsanız, bazen dengesiz olmak gerekir; sert ve vahşi, şefkatli ve kayıtsız olmak gibi." The Generic Röportajı (Kasım 2013)
"Eskiden tabir edilen erkeklik artık günümüzde geçerli bir kavram değil. Erkekler için garip bir dönem - ve muhtemelen kızlar için de! (gülüyor) Erkekliği her zaman sert ve dayanıklı olmak diye düşünmüşümdür ama artık durum çok daha farklı, gerçekten. Eğer sanatsal bir alanda çalışıyorsanız, bazen dengesiz olmak gerekir; sert ve vahşi, şefkatli ve kayıtsız olmak gibi." The Generic Röportajı (Kasım 2013)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)