Evet. Her
yıl mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışıyorum. Bu yıl çok daha kolaydı çünkü
hiçbir ödüle aday gösterilmedik. İstek ya da telafi değil sadece rahatlık
hissediyorum. Eğer aday olsaydık ödül sezonuna kapılışımız çok daha kolay olurdu.
Film dağıtımcıları bu dönemlerde çok heyecanlanıyor ve sizden daha fazlasını
bekliyorlar, sizde bunu anlayışla karşılıyorsunuz çünkü ödüller sayesinde
filmleri daha fazla kitleye izletme şansları doğuyor. Bu açıdan bakınca çok
güzel bir şey, fakat diğer yönden ele alınca saçmalık, bütünüyle sinir bozucu
ve sorunlu görünüyor. İnsanlara üzerine yazacakları bir konu veriyor
ve bunu anlayabiliyorsunuz. Ama ben hiçbir ödül törenini izlemeyeceğim.
Yıl sonu
listelerine gelecek olursak Cosmopolis 'Cahiers du Cinema'nın yılın en iyi 10
filmi listesinde yer aldı.
Evet ve
'Sight and Sound' listesinde de yer aldı.
Yani burnu
havalı Avrupalı eleştirmenler filmi oldukça beğendi. Ve hiç şüphesiz benim ilk
20 listemde de yer alacak, sanırım (Not: Film listede 12. sırada yer aldı).
Sana para
versem listende Cosmopolis'e yukarılarda bir yer verir misin?
Hayır. Yani?
Paranın
miktarına bağlı. Hadi ama, bunu konuşalım. 100 bin dolara kadar yolu var.
Yani
'Cosmopolis yılın en iyi filmi' diye yazmam için bana 100 bin dolar verir
miydiniz?
Hayır!
(gülüyor) Bu sadece bir düşünceydi.
Cosmopolis
artık Blu-ray'de. İçinde kesilmiş özel sahneler var mı?
Genelde
kesilmiş sahneleri eklemekte pek istekli davranmam. Çünkü onlar bir nedenden ötürü
kesilmişlerdir. O sihri seviyorum. Şiddetin Tarihçesi'nde (A History of
Violence) bir ya da iki tane kesilmiş sahne ekledim çünkü sıra dışıydılar.
Fakat o bir defalık yapılmış bir şeydi. Diğer yandan 'yapım aşaması'
belgeselinin eklenmesi gerçekten iyi olurdu. Fark ettim ki sinema öğrencileri
ya da ilgili hayranların sete gitme, çekimleri yakından izleme ve biz
yönetmenlerin ne kadar dürüst davrandığını görme şansı olmuyor. Tabii ki 'yapım
aşaması'nı kendim yapmıyorum çünkü o sırada ben zaten film çekmekle meşgul oluyorum
fakat o gerçekliği yansıtmak gibi bir prensibim var. Yapım aşamasının sadece
bir tanıtım ayağı olmasını istemiyorum. Eğer o tarz belgeseli
yapıyorsam -tıpkı Cosmopolis'te yaptığım gibi- gevezelik yapmam. Sadece
yaptığımız işin ne kadar harika olduğundan ya da sette ne kadar eğlendiğimizden
bahsetmem. O anda izlediğiniz sahnenin gerçekten nasıl yapıldığı hakkında konuşurum.
Sırada yeni
projeniz hazır mı?
Şimdilik
romanımı bitirmeye çalışıyorum ve senaryosu Bruce Wagner tarafından kaleme
alınan Maps to the Stars'ın çekimlerine de Mayıs ayında başlamayı umuyorum. Fakat
bu bir bağımsız proje yani her an her şey değişebilir.
Röportajın
tamamı: Movieline
***
Details: Robert Pattinson gibi piyasası olan bir oyuncuyu başrole getirmek Cosmopolis'in yapımına yardımcı oldu mu?
Details: Robert Pattinson gibi piyasası olan bir oyuncuyu başrole getirmek Cosmopolis'in yapımına yardımcı oldu mu?
DAVID
CRONENBERG: Sadece Rob değil, film Fransa-Kanada ortak yapımı olduğundan
Juliette Binoche ve Mathieu Amalric gibi oyuncuların gücü de filmi finanse
etmekte yardımcı oldu. Aslında önemli olan tek şey çalışabileceğiniz iyi
aktörlere sahip olmanız.
Rob'u filme dahil etmenizin nedeni neydi? Alacakaranlık hayranlarının onu görmeye alışkın oldukları tarzda bir film değil sonuçta.
Aslında tam tersine oldukça ilgililerdi hatta Rob sayesinde
Cosmopolis için hayran siteleri bile açtılar. Pek çok genç kız Cosmopolis'i
okuduğundan bahsediyordu. Onların yalnızca Alcakaranlık ya da Harry Potter
okuduklarını sanıyordum ama aslında Don DeLillo da okuyorlarmış.
Film yüksek teknoloji modasına oldukça güzel ayak uyduruyor. Rob'un karakterinin dış görünümünü oluştururken etkilendiğin bir şeyler oldu mu?
Film yüksek teknoloji modasına oldukça güzel ayak uyduruyor. Rob'un karakterinin dış görünümünü oluştururken etkilendiğin bir şeyler oldu mu?
Her şey filmdeki karakterin yapacakları şeyler üzerine gelişiyor. Hem karakter hem Rob oldukça zenginler. İkisi de mal varlıkları sayesinde oldukça rahattalar. İlginç aslında, biri bana "Rob'un şöhreti Packer'ınkiyle paralel mi?" diye sormuştu ve ben "Hayır, tam tersi. Eric Packer pekte ünlü biri değil. Gazetelerde isminin yer almasını istemiyor." demiştim. Çok iyi giyinen fakat biraz klasik biri. Bu doğrultudan yola çıkarak Rob bana karakteri tarif edilemez bir şekilde giydirmek istediğini söyledi. Pahalı kıyafetler giyiyor ama bunalr göze batmayan türde pahalı kıyafetler.
Maps to the Star'ın Mayıs ayında çekilmesi bekleniyor. Film için Robert Pattinson, Viggo Mortensen ve Rachel Weisz'a imzayı attırabildiniz mi?
Viggo'nun filmde oynayabileceğini sanmıyorum, fakat diğer ikisiyle tam gaz devam ediyoruz. İmza attılar mı derseniz? Hayır. Fakat bir engel çıkmadığı takdirde filmde oynacaklarına dair söz aldık. Üçü için durum hala mümkün görünüyor ama kesin konuşmamak lazım. Bağımsız film dünyasını bilirsiniz.
***
IGN: Pek çok insan Cosmopolis'ten kafalarında soru işaretleriyle ayrıldılar. 'Kosmopolis İnsanların’ı yansıtış şeklinin bazı şeyleri açıklığa kavuşturduğu ya da bu tartışmayı daha da uzattığını düşünüyor musun?
IGN: Pek çok insan Cosmopolis'ten kafalarında soru işaretleriyle ayrıldılar. 'Kosmopolis İnsanların’ı yansıtış şeklinin bazı şeyleri açıklığa kavuşturduğu ya da bu tartışmayı daha da uzattığını düşünüyor musun?
(...) Kitaba,
Don DeLillo'nun diğer kitaplarını (ki pek çoğunu okudum) ya da benim diğer
filmlerimi düşünmeden yaklaştım. Robert'ı başrole seçtiğimde de aynı şekilde
onun diğer filmlerini hiç göz önünde bulundurmadım, yalnızca "evet bu adam
ünlü ve filmi finanse etmeme yeter," diye düşündüm. Bunların dışında
düşündüğüm tek şey iyi bir aktör olup olmadığıydı. Yani duyduklarınızı
filtreleyebilirsiniz. Pek çok kafadan pek çok ses çıkıyor fakat siz bunları
filtrelemek ve bire bir ilişki kurmak zorundasınız ki yaptığınız iş yürüsün ve
bu benim için çok doğal bir yaklaşım. İşlerimi bu teknikle yürütmek zor
gelmiyor.
"Onun
muhteşem bir aktör olduğunu düşünüyorum. İnanılmaz yaratıcı, ortaya çıkardığı
küçük farklılıklarla ve yaptığı beklenmedik şeylerde beni her gün şaşırttı. Diyaloglara tabii ki aşinaydım fakat o bir şekilde beni şaşırtmayı
beceriyordu. Ve böylece anladım ki bu adam benim bir daha çalışmak isteyeceğim
biri, Viggo Mortensen içinde zamanında aynı şeyleri hissetmiştim. Sizi her gün
şaşırtan bir aktör bulduğunuzda onun bambaşka filmlerde bambaşka rollerin de
altından kalkacağını hemen anlarsınız."
Maps to the Stars hakkında: "Bir nevi Hollywood taşlaması olacak. Tipik bir Bruce Wagner senaryosu. Bruce'un ruhunun özü gibi. Biraz taşlama ama aynı zamanda oldukça güçlü, duygusal, anlaşılır ve komik bir film olacak. Bir de Amerika'da çektiğim ilk film olma özelliğini de taşıyacak. Yapım süreçlerinin işleyiş şekli çok garip aslında daha önce Amerika'da geçen 'Cosmopolis' ve 'The Dead Zone' gibi filmler çekmeme rağmen Amerika'da hiç çekim yapmadım. Bu ilk olacak ve bu konuda gerçekten çok heyecanlıyım."
ÇEVİRİ: elwiens
RPLife
robert her zamamki gibi yakisikli.....twklr.....
YanıtlaSil