Sen şimdi, sadece bir aktör değil aynı zamanda bir modelsin de. Hayatının bu noktasında nasıl hissediyorsun?
Rob:
Pekala, artık 27 yaşındayım ve hayatımda ilk kez çocukmuşum gibi
hissetmiyorum ve diğer insanlar gibi, bir başkasıymışım gibi
davranmıyorum. Garip olan şu ki, artık kendimi bir yetişkin gibi
hissediyorum ve insanlar da bana farklı davranıyorlar. Benim yaşımdaki bir çok
kişi için son 10 yıl, bir geçiş dönemi gibidir. Ve bazı insanlar hala hayatlarında ne yapmak istediklerini anlamaya çalışıyorlar. En azından
benim yaptığım şey bu.
Tam olarak ne demek istiyorsun?
Rob:
Şu an, bir arkadaşımla beraber senaryo yazmaya çalışıyoruz. Herhangi bir
senaryonun üzerinde fazlaca düşünmeyi ve notlarımı başkalarınınkilerle
karşılaştırmayı ve tartışmayı seviyorum!
Son
zamanlarda sık sık kendi kurallarına göre yaşayan insanları nasıl
takdir ettiğinden bahsettin. Kendin için istediğin bir şey var mı?
Rob:
Kesinlikle! Başarılı olmak dikkatli olmanı gerektirir ve özel
hayatını korumaya çok fazla zaman harcarsın. Ama kimin ne dediğini asla umursamayan insanları gördüğümde anında hayranlık duymaya başlıyorum.
Yani özgürlüğü seviyorsun...
Rob:
Tabii ki. Daha fazla tanınmak, özel hayatımı da daha fazla kısıtlar. Ve
insanlar sizi yargılamak konusunda çok hızlılar. Onlar,
canlandırdığınız karakter için sizi hatalı bulurlar ve her zaman kendi
kafalarında oluşturdukları karakter olmanızı isterler. Avustralya'da
"Rover" filmini çektiğimde, ağzımda hiç diş yoktu.
Sürekli kirliydim ama bu umurumda değildi. Üstümde bir tişört dahi
yokken, sürekli etrafta koşturup durdum. Ve asla yapmadığım şeyleri
yaptım.
Erkeklik senin için ne demek?
Rob: Erkekliğin işlevsel görünümü son yıllarda çok değişti ve artık işe yaramıyor. Erkek olmak için tuhaf bir zamanda yaşıyoruz. Belki ben çok bilmiş bir
bakış açısıyla yaklaşıyorum ama erkeklik bugün çok farklı şeyler ifade
ediyor. Özellikle sanatçı erkekler aynı anda her şey
olmak zorundalar: temiz ve vahşi, izleyici ve oyuncu!
Peki erkekler de günümüz kadınları hakkında farklı görüşlere sahipler mi?
Rob: Sadece bazı erkeklerin neden güçlü kadınlardan çekindiklerini anlamıyorum. Ben kadınların etrafında her zaman rahat hissettim çünkü iki abla ve çok dominant bir anne ile büyüdüm.
Anılar genellikle kokularla bağdaştırılır. Peki sen ne düşünüyorsun?
Rob:
12 yaşında tatildeyken, kızlara ilk defa ilgi duymaya
başladığımda parfümün büyümeme yardım ettiğini ve beni olgun gösterdiğini düşünmüştüm. Bu yüzden kendimi parfüme boğup yetişkin hissetmiştim. Ayrıca kolonya ve saç
jölesi de o yaz en iyi arkadaşlarımdı.
Peki ya bugün?
Rob: Hala kokuları seviyorum. Özellikle insanların kişisel kokularını. Bu feromon dedikleri şey sahiden çılgınca. Bilinçaltımızda kokusunu sevdiğimiz insanlara doğru çekiliyoruz.
Baştan çıkarmak veya daha iyi hissetmek için parfüm kullanıyor musun?
Rob: Gördün mü, bu bir yetişkin sorusu: Akşamları hoş bir koku süren pek çok kişinin planları vardır. En azından benim oluyor!
Türkçe çeviri: @Gorkem_demir
Almanca'dan İngilizce'ye çeviri: @enamoramiento1 | RPLife
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder