11 Mayıs 2011 Çarşamba

Metro (İngiltere) Röportajı

Twilight yıldızı Metro’ya dünyanın en yakışıklı oyuncularından biri olarak yaşadığı hayatı ve son filmi Water For Elephants’da Reese Witherspoon ile çalışması hakkında konuştu.

Şimdi LA’de yaşadığına göre İngiltere hakkında neyi özledin?

Londra’da her yerde farklı olan ışığı özledim, aynı zamanda şehrin kokusunu özledim. Publara gitmeyi özledim. Gazeteleri özledim – Amerikada hala Amerikan gazeteleri yerine İngiliz gazetelerini okumayı tercih ediyorum. Spor bölümünü olumayı özledim. Futbolu özledim.. Arsenal.

Şöhretle nasıl başa çıkıyorsun?

Aslında daha geçen gün bunu düşündüm, kimse beni aramıyor. Kimse benden bir şey yapmamı istemiyor, bu çok kolay. Ve ben her zaman çalışıyorum. Ama çalışmadığım zamanlarda ise rehberimden sürekli beni arayan insanları arayıp şöyle diyorum: “Hey ne haber. Bu gece bir şey yapıyor musun? Gelebilir miyim?”

Water For Elephants gibi harika bir aşk hikayesinde Reese Witherspoon ile rol almak nasıl bir şey?

Ben aslında birkaç yıl önce Vanity Fair’de onun oğlunu canlandırmıştım. Bu benim ilk işimdi. 16 yaşındaydım ve o hala şimdi olduğu gibiydi çok güzeldi O zamanlar ne yaptığımı bilmiyordum. İşi de kazara almıştım. Onunla bu sefer çalışmak çok güzeldi. Onunla yıllar sonra tekrar buluşmak ve o her zaman harika biri. İyi enerji dolu bir aurası var o bunu herkese yayıyor.

Çeviri: Twilight-Turkiye
pattinsonlife | Metro

Devamı için tıklayın.

Water For Elephants’daki rolü nasıl aldın?

Yönetmen Francis Lawrence benimle buluşmak istediğini söyledi ve beni alıp Tai’nin yaşadığı fil bakım evine götürdü, ve orda onu ve yaptıklarını gördüm orda 4 saat kaldım ve onunla oynadım. Ona top attım oda hortumuyla yakaladı ve bana geri attı. Ve ben bundan sonra şöyleydim: “Tamam eğer bu film dünyanın en kötü filmi olsa bile bu filmi çekicem ve 3-4 ay boyunca bu fille çalışacağım. Bunu kesinlikle yapacağım.” Dedim.

Her zaman hayvan sever biri misin?

Bence ben hayvanlarla diğer insanlardan daha çok ilgiliyim. 18 yaşında bir köpeğim vardı adı Patty’di ve harikaydı. Ve birkaç gün önce Louisiana’dan başka bir köpek evlat edindim. Barınakta yaşayan bir köpek. Öldürülecekti. Bazı nedenlerden dolayı çok duygusal hissettim ve bir köpeğe ihtiyacım olduğunu düşündüm. O her şeyin karışımı gibi. Onun görünüşü bir sırtlan gibi. O çok sevimli küçük bir şey ve onun etrafta olması çok rahatlatıcı.

Dünya çapında bütün kızların sana hayran olması nasıl bir duygu?

Bunu gerçekten hiç düşünmedim. Bu hoş bir şey fakat insanların seninle hayallerinden daha farklı şeyler yapmasını umuyorsun. Yapabildiğin tek şey insanların senin filmini sevmesi yada senin iyi olmaya çalışmanı takdir etmesi ki insanlar neyse ki takdir ediyor. İnsanların seni hayal ettiklerinden daha farklı olduğunu fark etmelerini ve seni sevmelerini umuyorsun. Twilight’dan önce asla yakışıklı çocuk bölümünde yer almadım. Dünya bir anda değişti ve çok farklı bir görünüşe sahip oldum, bu çok komik.

Çalışmadığın zamanlarda neler yapıyorsun?

Haftada 7 gün çalışıyorum. Hiçbir şey yapmıyorum. Rahatlamıyorum. Uçak yolculuklarını dört gözle bekliyorum, bu ne kadar kötü olsa da orda uyuya kalıyorum. iPhone’da FallDown adlı oyunu oynuyorum! Beyninizi yada başka bir şeyi kesinlikle çalıştırmıyor, bu çok komik. Sadece bu küçük topu alıyorsun ve onu fırlatıyorsun, gerçekten burada oturup o oyunu 16 saat boyunca oynayabilirim. Fakat sonra orda oturup daha da çok öfkelenirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder