12 Mayıs 2011 Perşembe

Alman Gala Dergisi Röportajı

En son ne zaman kimliğini gizledin?

Rob: Ne zamandı..? Oh, evet, geçenlerde, akşam yemeğinde. Resepsiyonda konuşuyordum ve hemen yanımda 18 kişi duruyordu. Dönüp onlara baktım ve düşündüm ‘Oh, hayır! Bir genç sürüsü mü!’ Orada 18 Asyalı genç vardı ama kimse beni tanımadı. Rahat ve uzun bir akşam yemeği yedim.’’

Megastar yaşantınla, Londra’daki sıradan yaşamını karşılaştır. En çok neyi özlüyorsun?

Yeni insanlarla tanışmayı. Meslektaşlarım bunun tuhaf olduğunu söyleyebilirler. Ama gerçekten yeni insanlarla tanışmak istiyorum. Bir insana güveneceksem kendime iki kez soruyorum, bu doğru mu diye. Bu yüzdem genelde, ilişkilerim hep rastlantı sonucu oluyor.

Reese Witherspoon ve Christoph Waltz’ın Oscarları var. Sen daha çok genç bir oyuncu olarak tanınıyorsun. Kendini sanıl savunacaksın?

Bu çok kolay. İşinizde her zaman en mükemmeli yapmalısınız. Reese ve Chris sigortalı ambalaj gibiler, her zaman iyiler.

Filmde her an acı çekiyorsun. Aşk her zaman acıtır mı?

WFE’deki karakterime baktığınızda, elbette! Filmin neredeyse hepsinde Reese’yi öptüm ve sonra çok acı çektim.(gülüyor)

Filmlerinde karmaşık ilişkilerin için bir sorumluluğun var. Bekaretine sadık bir vampir, patronun karısına aşık bir veteriner…

Bu bir şans. Bir aşk hikayesi mutlu bitmek zorunda değildir ama dostluk yaşam boyu sürer. Diğer her şey çok basmakalıp, klişe ve ben gerçekten bu durumdan çok sıkılıyorum.

Aşk hakkında romantik fikirleri sevmiyor musun?

Oh, evet, kesinlikle. Filmlerde insanlar sonunda mutlu olabilmek için çok çalışıyorlar. Gerçek hayatta her şey çok daha kolay oluyor ve siz bir şey için aşktan vazgeçiyorsunuz.

Bir kadın nasıl olmalıdır, kalbini nasıl fethedebilir?

Puhh… Benden hoşlanmayan kızlara bir tutkum vardı. Zeki, yetenekli ve iddialılardan hoşlanırım.

Kristen Stewart gibi…

(Gülümsüyor ve sessizce duruyor)

Reese sözde seninle aşk sahnesi çekmekten nefret etmiş….

Hımm, belki Reese sadece heyecanlı değildi? Hayır bence sebebi bu, çünkü o kendini evliliğe tamamen kapatmış, diğer erkeklerden bir beklentisi yok.

Evli bir kadına ilişki yaşamak seni heyecanlandırır mıydı?

Hayır, ben başka birinin sevgilisini çalacak bir adam değilim.

Yardımcı oyuncun, Tai ile temasın kolay mıydı?

Tai, düşünebileceğinizden çok daha farklı bir fil, o inanılmaz. Çok tedbirli ve dikkatli. Bri keresinde beni ezmemek için, adımını sesli atıp dikkatimi çekti. Sadece bebekler ve hayvanlar kamera karşısında kendilerini düşünmezler. Erişkin aktörler bunu daha iyi anlayabilir.

Bize Christoph Waltz’dan bahseder misin?

Hayır, yemin ettim: Christoph tahmin edeceğiniz gibi çok komik bir adam. Hiçbirşey onu kızdıramaz. O her zaman şöyle sorar: Robert Pattinson rol yapabilir mi?! O her zaman beni savunur, harika bir adam. (gülüyor.)

Bunun hakkında ne düşünüyorsun, neden insanlar hala seni yeteneksiz bir oyuncu olarak görüyorlar?

Bunun tek bir açıklaması var. Eğer başarılı olursanız, sonuçlarına katlanmalısınız. Çünkü Twilight mükemmel bir filmdi, gelecek 10 sene içinde Edward Cullen dışında bir rolde oynayabileceğimi kanıtlamalıyım.

Tepkileri kolayca kabul edebiliyorsun; biraz güvensiz olduğun, başarılarını savunduğun gibi. Neden?

Sık sık özel sorulara ne yanıt vereceğimi bilemiyorum. Bunun hakkında bir fikriniz var mı? ‘’Yaşayan en seksi erkek olarak nasıl hissediyorsun?’’ Nasıl hissedebilirim! Tam bir ahmaklık. Bayan meslektaşlarıma göre şanslıyım. Bence bayan aktörler benden daha çok seks sorularına cevap vermek zorundalar.

Brad Pitt’e sormak gibi…

Haklısınız. Demek istediğim bir kadına aitler ama farklı karakterlerde oynayabilirler. Bir aktörün seks sembolü olara kullanılması bir tür felaket çünkü sormasında kimse sizinle ciddi bir ilişki yaşamıyor.

Aslında kıskanılacak bir pozisyondasın: En büyük kalp hoplatan Justin Bieber’dan ayrı bir yerdesin.

Onunla ismimin aynı kategoride olması ilginç! Justin’e saygı duyuyorum ama tamamen farklı kutuplardayız. Onun hissettirdiği duyguları nasıl hissettirebildiğimi gerçekten anlamıyorum! Muhtemelen aynı hayran kitlesine aidiz. Ama ben asla şöhreti istemedim.

Ama ünlü oldun, şimdi bununla ne yapıyorsun?

Otel odasında oturuyorum ve IPhone’mda fall down oynuyorum. Gülünç bir zaman geçirme biçimi. Beyninizin hiçbir parçasına ihtiyacınız yok., sadece bir topu yuvarlıyorsunuz. Bunu 16 saat oynayabilirim.

Korkunç!

Bazen netten film indiriyorum ama konsantre olmam 20 dakikadan fazla sürüyor. Genelde uyuyakalıyorum.

Stres konusunda dertli misin? Acıtıyor mu?

Hayır, sadece… Her zaman yorgunum. Çalışmadığımda bir tür uyku modunda oluyorum.

Zamanının çoğunu yollarda geçiriyorsun. Bir köpek aldın, ona baktıktan sonra kendini huzursuz hissediyor musun?

Bunu çok düşündüm ama sonra farkında vardım ki, film seti bir köpek için oldukça uygun bir alan. Orada onun eğlenmesi için en az 100 kişi var. Boş bir anımda onu kendi fragmanımda oynatacağım.

Belki de bir köpek bakıcısı olmalısın.

Hayır, hayalimdeki 3 işten birine sahibim.

Diğer ikisi neydi?

Riviera’daki bir otel lobisinde piyanistlik ve ya politikacılık.

En az şey sahne ışıklarının altında mı var?

Elbette her aktör egoisttir. Diğer elde bunu kendime yapıyorum. Her zaman inanılmaz şeyler öğreniyorsunuz.

Hayalindeki, oynamak istediğin karakter nedir? Belki Christop Waltz’ın sevdiği bir kötü adam olabilir.

Sonunda biriyle bir film çekebilirim. Bunu uzun süredir istiyorum; sadece, sabah ofisten dışarı çık ve… Boommm! (:
Türkçe çeviri: rina - twilightfantr
Almanca'dan İngilizce'ye çeviri: SparklingCullen
Gala.de

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder