Bu makale
Japon dergisi "SCREEN"in muhabiri tarafından Robert'la Water for
Elephants'ın Los Angles galası sırasında gerçekleştirilmiş bir röportajdan yola
çıkarak hazırlanmış.
ROB: En sonunda
bir köpek almaya kara verdim, onu bir barınakta buldum. Gerçeği söylemek
gerekirse oradaki bütün köpekleri sahiplenmek ve her ne istiyorlarsa onu
yapmaları için bir "Köpek Çiftliği" açmak istedim. Sanırım bunun için
uygun zaman değil. Ama yakın bir
gelecekte bunu gerçekleştirmeye niyetliyim. Benim köpeğim karışık bir tür,
görünüşe bakılırsa hızlı büyüyor bu yüzden adını "Bear" koydum.
Onun her zaman yanımda olmasını, nereye gidersem gideyim yanımda götürmek
istiyorum. Küçüklükten beri hep köpeğimiz vardı ben onlarla büyüdüm. Eğer ruhum
yeniden dünyaya gelmiş olsaydı bir hayvan bedeninde olmak isterdim, özellikle de köpek.
Yemek yemek ve yürüyüşe çıkmaktan başka yapabilecekleri bir şey yok ve tabii geri
kalan zamanda da televizyon seyredip şekerleme yapıyorlar. Benim
hayatımdan çok da farksız değil. Yalnızca ben büyük bir köpek maması hayranı
değilim o kadar ama onun yerine "In'n Out"dan bir sandviçle de
oldukça mutlu olabilirdim."Water for Elephants'ı çekerken bir fille
arkadaş oldum. Bir şey öğrendim ki onları çok fazla kucaklamamalısınız ve eğer
vahşi hayvanların yanına yaklaşmak istiyorsanız onları doyurmalısınız. Onları
aileden gibi görüyorduk ama bunun karşılıklı olup olmadığından asla emin
olamazsınız. Mesela bir filin yakınında olmanız gerekiyorsa çok dikkatli davranmalısını, eğer sizin üzerinize basarsa işiniz biter. O hayvanlar eğitimli olsa bile
yine de dikkatli olmalısınız.
ROB: Ben ve
arkadaşlarım Amerika'da şehirlerarası bir araba yolculuğuna çıktık. Bu
gerçekten ilginçti, her şehirde insanlar birbirinden farklı. Hatta telefonun
olmadığı bir yer bile vardı. Çok eğlenceliydi, çoğu kişi beni tanımıyordu bile. Ama İngiltere'ye döndüğümde insanlar beni fark etmeye başladı ve başlarını önüne
eğip sanki ben orada değilmişim gibi davrandı. Hatta bazı turistler de beni
fark etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder