5 Aralık 2012 Çarşamba

Reuters Röportajı (Kasım 2012)

Alacakaranlık Serisi'nin beşinci filmi olan 'Şafak Vakti - Bölüm 2' nihayet vizyona girdi. İlk filmden bu yana Edward'ın karakteri asık suratlı, acılı aşıktan mutlu bir kocaya ve ailesini düşman vampir klanından korumaya çalışan bir babaya dönüştü.

Fakat 26 yaşındaki Pattinson o havalı görünüşüyle hala hayranlarını çığlık çığlığa bağırtıyor ve hala tabloidlerin odak noktasında. Alacakaranlık'ın etrafındaki bu heyecan dalgası ona biraz fazla gelse de İngiliz oyuncu seyirci kitlesinin yeni projelerinde de onu takip etmesini umuyor.

"Her şey kontrol meselesi aslında. Fakat şimdi her nasılsa hiçbir şey üzerinde kontrol sahibi değilmişim gibi hissediyorum," diyor gülerek.

"Çok şevkli bir izleyici kitlesinden bahsediyoruz. Bu ateşli izleyiciyi yönlendirmenin bir yolunu bulmak lazım ve bence en önemli olan şey de bu."

Pattinson, kaygı yüklü Edward'la bir bütün gibi görülüyor. Fakat kendisi bu asık yüzlü kahraman benzeri rollerde tekrar oynamaktan korkmadığını belirtiyor ve "Yani normal hayatta da asıl suratlı biri değilim zaten," diyor.

Aktör daha şimdiden Alacakaranlık dışında bir kariyer rotası oluşturdu bile. Gişede çok büyük hasılatlar yapamasa da, 19. yüzyılda geçen Bel Ami'de Fransız kadın avcısını ve David Cronenberg'in Cosmopolis'inde ise varoluş kaygıları yaşayan bir milyarderi canlandırdı.

Sıradaki projelerine gelecek olursak, David Cronenberg'le 'Maps to the Stars' filminde tekrar bir araya gelecek fakat ondan önce Avustralya çöllerinde geçen, modern western tadında bir aksiyon filmi olan The Rover'da boy gösterecek.

"Şu aralara imza attığım her proje oldukça psikolojik hikayeler barındırıyor çünkü durağan bir yaşam sürüyormuşum gibi hissediyorum. Tehlikeyi hissetmek için tehlikeli işler yapabileceğim kişileri aramaya çalışıyorum."

Söz Kristen ve kendisinin çevresindeki paparazzi kaosuna ve özel hayatına gelince, "Söylenenleri kulak ardı etmeye çalışıyorum," diyor.

"Bir aktör için dedikodu dergilerinde yer almak iyi bir kariyer çizgisi değil bence. O endüstriden hoşlanmıyorum, bence çok tembeller ve aynı zamanda medya kültürünün en garip tüketim şekli.

"Bir aktör için başarı şansa bağlıdır. Kimse seyircinin Alacakaranlık'la kurduğu bağın gerçek olabileceğine inanmazdı... bu bir şanstı."

Seriye veda etmeye hazırlanan Pattinson, "Çok sulu bir yaklaşım gibi gelebilir ama diğer oyuncularla kurduğumuz bağ benim için hayat değiştiren bir deneyimdi, garip bir duygu. Yüzüklerin Efendisi ekibinin hep beraber aynı dövmeden yaptırdığını söylediklerini hatırlıyorum... biz de bir elma dövmesi yaptırsaydık eğlenceli olabilirdi, popo çatalımızın üstünde bir tane elma hoş olurdu," diyor kahkaha atarak. 


ÇEVİRİ: elwiens
Reuters | RPLife

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder