Alacakaranlık'ın muhtemel yeniden çekimi hakkında "Bence yetişkinler için porno filmi tarzında çekmeliler. Güzel olurdu..."diyor kahkaha atarak.
Bugün Taylor Lautner tipik bir şekilde neşeli ve konuşkanken, ağırbaşlı Pattinson kahve komasının ardından etrafı enerji içeceği şişeleriyle dolu otel odasında Total Film'i ağırlıyor. Kafasında tamamen anti-Edward görünüşlü beyzbol şapkasıyla dört yıl önce yaptığımız röportajdan bu yana süre gelen Alacakaranlık çılgınlığından hiç etkilenmemiş, inadına kendi gibi görünüyor. "O zamanlar sürekli kendim hakkında konuşmaktan korkuyordum," diye açıklıyor elektronik sigarasını içerken. "Kendi hayatımın koşullarıyla baş etmeye çalıştığım halde ilgimi diğer insanlara yönlendirdim."
Alacakaranlık filminin çekimlerinin ilk günündeki sana ne gibi bir tavsiye verirdin?
Robert: İlk sahnede koşup Kristen'ı yerden kaldırmam gerekiyordu ve daha ilk tekrarda neredeyse kalça kasımı yırtıyordum çünkü yanlış bir şekilde eğilmiştim. Bu yüzden kendime şunu derdim: 'Yere çok fazla eğilme'.
Alacakaranlık deneyimi seni değiştirdi mi?
Robert: Daha güvensiz biri oldum. Egom gittikçe küçüldü (gülüyor) İlk filmden sonra çok havalıydım. Film bitiminden sonra ilk defa epeyce param olmuştu. Alacakaranlık fragmanı yayınlandı, 8 milyon kez izlendi ve böyle ben de büyük bir filmde yer almanın tüm getirilerine sahip oldum. İnsanların "Bu o yeni popüler şey değil mi?" dediği görüşmelere gittim. Herkes senin hakkında saçmalıyor ama kimse aslında bütün bunların dışında senin kim olduğunu bilmiyor. O dönemde sekiz ay boyunca herkesin beni mükkemmel biri olarak düşünmesine izin verdim. Eğlenceliydi. İlk başlarda farklıydı. Sonra TMZ ve onun gibi saçmalıklar yayılmaya başladı, şimdi ise tam bir manyaklığa dönüştü. Bu dönemde büyük bir isimseniz aşırı tutucu oluyorsunuz. Her şey hakkında korkuya kapılıyorsunuz. Şimdilerde neredeyse hiç evden çıkmıyorum.
Serinin filmlerinden herhangi bir hatırat aldın mı?
Robert: İlk filmden neredeyse bütün gardrobu aldım çünkü o zamanlar giyecek pek kıyafetim yoktu. MTV'den -ya da başka bir basın kuruluşundan- aşırı hayran biriyle bir röportaj yapmıştım. İçeriye girip kıza sürpriz yapmam gerekiyordu ama içeri girdikten 10 saniye sonra kız bana "Edward'ın kıyafetlerini mi giyiyorsun?" demişti. Tamamen unutmuştum ama evet aynı kıyafetlerdi!
Kristen seni 'inanılmaz derecede hırslı' diye tanımlıyor. Bu doğru mu?
Robert: Yani aslında öyle olmak istiyorum... Kristen ve benim aramdaki fark, o bütün gün çalıştıktan sonra 'Yapabileceğimin kesinlikle en iyisini yaptım. Bundan memnunum.' diyebilen biri. Oysaki benim hiç öyle dediğim bir günüm olmadı. Her zaman eve kızgın bir şekilde döner ve ertesi gün bunu düzelteceğim derim. Yani bu durumda kim daha büyük bir egoya sahip bilmiyorum. Çıkardığı işin iyi olduğunu düşündüğü için onun egosu mu büyük yoksa çok harika olduğumu düşündüğümden yaptığımın hiçbir zaman yeterli olmayacağını inandığım için benimki mi?
Alacakaranlık Serisi'nin genel olarak kariyerindeki etkisi neler oldu?
Robert: Çok fazla etkisi oldu. Ama aynı zamanda kariyerimi yönlendirmem de gerekti. Çünkü sanki bunlara hiç sahip olmamışsınız gibi hızlıca batabilirsiniz de. Rahatça geçilecek bir kapı değil. Alacakaranlık'tan sonra rotamı nasıl da dikkatli planladığımı hatırlıyorum. İstediğiniz her şeyi yapamıyorsunuz. Ve eğer bir gün oyunculuğu bırakırsam insanların benim filmlerimi yükselişe geçtiğimde nasıl ilgiyle takip ettilerse öyle hatırlamasını isterim.
***Kristen'ın aynı dergideki röportajda Robert hakkında konuştukları için tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder