23 Kasım 2011 Çarşamba

Habertürk'ten Rahşan Gülşan'ın Kristen, Robert ve Taylor'la Söyleşisi

"Sevişirken gözüm yatağın altındaki görevlideydi" 

Rahşan Gülşan, Alacakaranlık filminin starlarıyla biraraya geldi 

Büyük fenomen Alacakaranlık Şafak Vakti Bölüm 1 vizyona girdi. Bense geçen hafta Los Angeles’ta hem filmi izledim hem de filmin starlarıyla görüştüm.

Alacakaranlık ilk filminden itibaren, yapımcısının da beklemediği bir ilgiyle karşılaştı ve bir anda ilk gençliklerini yaşayanların fenomeni haline geldi. Kendi adıma bu fenomeni biraz da yaşımı ortaya çıkarmayı göze alarak kendi ergenlik dönemimdeki Güzel ve Çirkin dizisine benzetiyorum. Benim gibi 30’lu yılları geride bırakmış olanlar için yıllar önce cuma geceleri TRT2’de yayınlanan Aslan Adam Vincent’a olan hayranlığımız neyse, gençler için de bu kurt adam-vampir karışımı hikâye de aynısı galiba. Ama tabii ki zamanın dinamiklerine ve getirdiklerine uygun olarak şekillenmiş bir hikâye bu.

Stephenie Meyer’in tüm dünyada 116 milyon kopya satan Alacakaranlık kitaplarının film hali de aynı ilgiyle karşı karşıya. Ama bu hikâyede bizim Vincent gibi platonik aşka yer yok. Özellikle bu bölümde hikâye gencecik Bella’nın kendinden yaşça büyük Edward ve görece yaşıtı Jacob arasındaki aşk üçgeni bir evlilikle noktalanıyor. Zaten filmin neredeyse ilk yarısı tamamen evliliğe ayrılmış durumda.

Özellikle filmin genç kız hayranları, evlilik seramonisini bir ayine dönüştüren bu sahneleri sevecek. Çekimleri sırasında basından “sır gibi saklanan,” Caroline Herrera imzası taşıyan gelinliğe bayılacaklar. Evlilik sahnesi Bella’nın geçmişiyle geleceği arasına sıkışmasını anlatıyor biraz da. İlginç hayal sekanslarıyla iç dünyasına girmeye çalışmış yönetmen Bill Condon. Rüya gibi görüntüler ve bu ana kadar yaşanan gerilimlerin kavgaların sonlanmasını anlatan evlilik sahnelerinde en büyük heyecan Bella’nın kendisine âşık olan Jacob ile bir araya geldiği sahne tabii ki. Serinin hayranları bu karşılaşmayı unutamayacaklar. Ama filmin asıl bombası balayı bölümünde gerçekleşiyor. Balayı için Brezilya’ya uçan Bella ve Edward, doğal güzellikleriyle nefes kesen bir adada balayı yapıyor. Ancak ölümsüzlüğü arzulayan Bella ile Edward’ın beraberlikleri biraz sıkıntılı oluyor.

Zaten filmin en karanlık ve ikinci bölümde yaşanacakları hazırlayan gelişmeleri de bu balayından sonra yaşanıyor. Film, sanki daha çok kadın hayranlar için tasarlanmış gibi. Aksiyon düzeyi önceki filmlerden düşük. Bu da tempoyu ciddi anlamda düşürüyor. Eğer serinin önceki filmlerini izlediyseniz ve çok sevdiyseniz, bunu daha da çok seversiniz. Çünkü artık karakterler daha olgunlaşmış durumda ve hikâye çok ilginç bir sona doğru ilerliyor. Ama eğer daha önce hiç izlemediyseniz ve esaslı bir vampir filmi peşinde bir yetişkinseniz ben size “Vampirle Görüşme” (İnterview With Vampire) filmini öneririm. Bırakın genç kızınız, oğlunuz zamanının gençlik filminin tadını çıkarsın. Unutmadan, filmin sonunda jenerik de bittikten sonra sakın çıkmayın. İkinci bölümün sırrını veren bir parça göreceksiniz.




Gözü set görevlilerinde

Filmde Bella ile Edward’ın ilk sevişmesi hayli önemli bir yer kaplıyor. Bu çok da ilginç bir sevişme çünkü Edward ölümsüz olduğu için Bella’ya zarar verme riski taşıyor. Robert Pattinson’a bu sahne çekilirken ne hissettiğini sorduğumuzda hiç beklemediğimiz bir yanıt aldık. Pattinson’un aklı ve gözü kollarındaki Kristen Stewat’ta değil yatağın altında bekleyen görevlilerdeymiş. Çünkü sevişirken yatağın ikiye ayrıldığı sahne için işaret alması gerekiyormuş. Yani gerçek hayatta da sevgili olan ikili hiç de rahat anlar geçirmemiş kamera önündeki sevişme sahnelerinde.

Filmdeki muhteşem ev

Filmde muhteşem bir ev var. Edward ve Bella bu evde geçiriyorlar zamanlarının çoğunu. Alaska’da ormanlar arasına film için bir milyon dolara inşa edilmiş. Gerçekten hem manzarası hem de mimarisiyle şahane olan bu ev film sonunda yıkılmış. Filmin yönetmeni ev yıkılırken çok üzülmüş.

Kristen Stewart (Bella)

‘Düğünümde filmdeki gelinlik gibisini isterim’


Bella’yı canlandıran Kristen Stewart filmdeki halinden çok daha kilolu çıktı karşımıza. Meğerse filmin ikinci bölümündeki ileri derecede zayıflamış hali tamamen bilgisayar efektiymiş. Bu filmi ve devamını iç içe çektiklerinden en büyük sıkıntısı özellikle Kanada’daki çekimlerdeki soğuk hava olmuş. Üzerindeki incecik kıyafetlerle eksi 10’ları bulan sıcaklıklarda etrafta sonbahar havası varmış gibi yaparken çok zorlanmış. Kristen çok iyi bir aşçıymış. Karavanında çekimi beklerken sürekli yemek pişirmiş. Özellikle kişnişli çorbası tüm set arkadaşlarının favorisiymiş. Hele de Robert Pattinson sette pişen yemekleri yemez, Kirsten’in pişirdiklerini tercih edermiş. Sette işi olmadığı zamanlarda Jamie Oliver’i izleyip onun tariflerini taklit etmeye çalışırmış. Caroline Herrera gelinliğe ilk gördüğü anda âşık olmuş. Düğününde onun benzerini giymeyi çok istiyor. Setin son günü en çok ağlayan o olmuş. Bella’dan ayrılmak çok sevdiği bir elbiseyle vedalaşmak gibiymiş.

Robert Pattinson (Edward)

‘Diyet yapmaktan bunaldım’


Edward filmdeki beyaz pudralı makyajını çıkarınca o kadar da karizmatik görünmüyor. Beyaz perde de göründüğü gibi de değil. Büyük bir ihtimalle bizimle görüştüğü sabahın akşamında çok eğlenmişti. Lakin çok bitkin görünüyordu. En eğlendiği sahne Bella ile evliliklerinin gerçekleştiği sahneymiş. Gelinliği, oyunculardan o ve Bella’nın dışında gören olmadığı için çekim anında herkesin yüzündeki şaşkınlık ifadesiyle çok eğlenmiş. Alacakaranlık filminden önce daha vahşi, düşüncesizce hareketler içinde bulunan ve geleceği hiç düşünmeyen biri olarak tanımlıyor kendini.


Filmle gelen başarı onu önce çok korkutmuş sonra da daha sorumluluk sahibi ve olgun bir erkek olmasına yardım etmiş. Bu bölümün kitabını okuduğunda “Yok artık, yuh” demiş kendi kendine. Edward’ın Jacob’a Bella’nın yanına yaklaşmasına izin verdiği ve ondan yardım beklediği bölüme çok şaşırmış. Duygusal olarak bu bölüme hazırlanması kolay olmamış. Filmin gösterime girmesiyle iki ay tatil yapacakmış ve Londra’ya dönecekmiş. Havaalanında yapacağı ilk şey ise pizza yemek olacakmış. Rolü için diyet yapmaktan çok bunalmış. Sette sıkılmamak için karavanında köpek beslemiş ve bol bol Kristen’in sağlıklı yemeklerini tüketmiş. Şimdi iki yeni proje için anlaşma imzalamış. İlki için gelecek yıl şubat ayında motor denecekmiş.

Taylor Lautner (Jacob)

‘Oyunculuk seks kadar heyecanlı’


Üçü arasında en komik ve mütevazı olanı Taylor Lautner. Kendisiyle dalga geçebilen ve gülmeyi çok seven birine benziyor. Filmde özellikle kendi rolünün etrafındaki kurtadam karakterlerini çok seviyor. Bu bölümde karakter derinliğinin daha yoğun olması ve aksiyondan çok bu özelliğin öne çıkması onu tatmin etmiş.

Filmde favorisi doğum sahnesi olmuş. Bu ikinci bölümün de kilit sahnesi olduğu için çok heyecanlanmışlar çekerken. Elinden geldiği kadar şöhretin günlük hayatını değiştirmesini önlemeye çalışıyor. Ama sakin sakin bir yere gitmeye çalışırken çığlık atan kızların boynuna sarılmasından da pek sıkıntı duymuyormuş. Bu filmle büyüdüğünü ve olgunlaştığını düşünüyor. Adrenalin bağımlısı. Piste çıkıp otomobil yarışlarına katılmayı seviyor. Hayatta en korktuğu şey köpekbalıkları. Bu korkusunu yenmek için geçen sene Avustralya’da köpekbalıklarının bulunduğu bir akvaryuma dalış yapmış. Az daha korkudan ölecekmiş! Hayatta seks kadar heyecanlı tek şeyin oyunculuk olduğuna inanıyor.

Rahşan GÜLŞAN | Habertürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder