İngiliz aktör Robert Pattinson başarısından dolayı şikayetçi
değil, özelikle de onu dünyaca ünlü yapan Alacakaranlık serisindeki rolünden.
Ancak o, bu şöhreti hala garip bir şekilde ele alıyor, “Pek çok insan ünlü
olunca çıldırıyor,” diyor bize verdiği röportajda.
‘Şafak Vakti Bölüm 1’in
tanıtım turları kapsamında geldiği Brüksel’de kaldığı lüks otel L’hotel Amigo’nun
çevresi bariyerlerle çevrilmiş ve güvenlik tarafından sıkı koruma altında önü ise
hızla çoğalan gençlerle dolu. Tek umutları Pattinson'la tanışabilmek ama ne
yazık ki kendisi içeride oldukça meşgul. Onlarla düzenlenecek olan hayran
buluşmasında görüşecek. Bu konuda “Kim bilir belki de hepsi Ten Ten (*) gibi
görünüyorlardır,” diyor kahkaha atarak.
Bastırılmış Duygular
Hayranlar. Genç yıldızın sık sık uğraşmak zorunda kaldığı
konu. Ama Avrupa’da bu o kadar da kötü değil, diyor ciddiyetle. “Ne kadar
güneye giderseniz o kadar kuvvetli hayran topluluğuyla karşılaşıyorsunuz.
Brezilya’da yüzlerce hayran size sarılmak ve kucaklaşmak istiyordu, bunun ne
kadar sinir bozucu olacağını fark etmeksizin. Özellikle de benim gibi
yalnızlığa alışkın biri için bu rahatsız edici."
Pattinson, çekimlerini henüz bitirdiği David Cronenberg
tarafından çekilen Cosmopolis setinde daha rahat ve neşeli görünüyor. Her ne
kadar kalıplı İngiliz yapısının altında hüzünlü bir ifadesi olsa da ona
yakıştırılan “dalgın” kelimesinin pek uygun olmadığını şu sözlerle açıklıyor:
“İnsanların arasında hislerimi belli edemiyorum. Yaptığınız her şey mercek
altına alındığında ortaya böyle şeyler çıkıyor. Ama uzun süre bastırdığınız duyguları ve takındığınız bu maskeyi kendi
çevrenize girdiğinizde söküp atmalısınız. Yani bir deli gibi her hareketinize
dikkat etmelisiniz. Ünlü olan pek çok insanın da delirme nedeninin bu olduğunu
düşünüyorum, haha.”
Kızgın Ebeveynler
Pattinson bundan kaçmıyor ama dikkat çekecek derecede az bir
çabayla içindeki boşluğu maskeliyor. “İnsanlar sık sık mükemmellik abidesi Edward
Cullen’da kendimi bulup bulmadığımı soruyorlar. Bana göre o şüphenin ve nefretin
esiri olmuş bir adam. Kendinden nefret ediyor. Ama düşünüyorum da bu belki de sadece
benim negatif teşhislerimden kaynaklanıyor,” diyor.
Büyük başarılar daha fazla güvenle gelmeli diye düşünüyor
olmalısın. Pattinson derin bir iç çekiyor. “İşte bu tam da ebeveynlerimin bana
kızdığı nokta. Onlara göre yakaladığım bu başarı karşısında mutlu olmalıyım. Ama ben asla bu başarıyı kişisel olarak
nitelendirmeyeceğim. Bu çok büyük bir şanstı ve benim başıma geldi. Aslında
hala başıma gelen şeyin ne olduğunu ve onunla ne yapmam gerektiğini anlamaya
çalışıyorum. Şimdi daha fazla param var diye hiçbir zaman dışarı çıkıp gezmeyecek
veya bir kumsalın tadını çıkarmayacağım. Tam tersine daha çok hırslandım."
Büyük Kabus
Modern zaman romantik kahramanı imajı çizmek onun için bir
anlam ifade etmiyor. Çünkü o kendini bir aktör olarak ispatlamak istiyor. “Ama
yalnızca kendime ve arkadaşlarıma,” diye uyarıyor. “Eğer toplumun genel bakış
açısına göre hareket edersen kendi mezarını kazmış olursun. İnternette sayısız
insan zaten hali hazırda beni alt etmek için ellerinden geleni yapıyor.”
‘Şafak Vakti’nin ona oyunculuğunu göstermek için fırsat yaratıp
yaratmadığını sorduğumuzda bize sırıtarak cevap veriyor, “Bunu zamanla göreceğiz.
Serinin ilk filminden itibaren bu daha çok Bella hikayesine dönüştü. Kitapta
Edward sürekli endişeli kenarda duruyor ve ben de bunun üstüne izleyicinin
dikkatini çekmek adına birkaç şey ekledim. Bununla filmin heyecan verici olmadığını
söylemek istemiyorum, çünkü heyecan verici. Serinin yazarı Stephenie Meyer içinde
ne varsa son kitaba dökmüş. Serinin bu bölümü büyük bir kabus gibi tahmin
edebileceğimden çok daha sıra dışı.”
Yatak Sahnesi
Fanlar muhtemelen çoktan biliyordur ama ‘Şafak vakti Bölüm 1’de
Edward ile Bella evleniyor ve balayıları sırasında Bella hamile kalıyor. Bella
bir insan ve Edward bir vampirdir ve ortaya bir facia çıkar. Bu arada serinin
daha çok yetişkinlere hitap etmeye başladığını da belirtelim. Pattinson başıyla
onaylıyor, “Önceki filmlerde seks kaçınılan bir konuydu şimdi ise tam tersi.”
Hayır, tabii ki sevişme sahnesini kendi başına çekmedi. “Saçmalamayın.
Film setinde sevişmek tanımı çok aptalca. Bir de bunun üstüne fanların o
sahneler hakkında kendi fikri olduğunu eklenince bu sahneyi bir şekilde doğru canlandırman
gerekiyor. Bir yandan herkes bu sahne üzerine yoğunlaşmışken küçük yaştaki
sinema izleyicisi için sahnenin çok da fazla gerçekçi olmaması gerekiyordu.
Daha önce hiçbir film setinde bana yatakta nasıl davranmam gerektiği
söylenmemişti."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder