18 Ağustos 2012 Cumartesi

MTV: First Programından Video ve Resimler


Daha Önce Hiç...

Josh Horowitz: Silah kullandın mı?
Robert Pattinson: Evet. Pek çok kez.
JH: Gerçekten mi?
R: Evet. Atış poligonunda talim yapıyorum. Oradaki adam yani hedefteki posterde yer alan adam babama o kadar çok benziyor ki. Bu beni ürtküttü, çok garipti.

JH: Hiç arabada işedin mi?
RP: Evet.
JH: Gerçekten mi?
RP: Bir şişenin içine tabii ki arabaya değil. Pek çok kez hem de.

JH: Hiç suratına pasta yedin mi?
RP: Evet. 
JH: Ciddi misin?
RP: Film çekimlerinde. İki defa hem de.


+14 Video

Josh Horowitz Robert'a MTV'nin internet sitesinde düzenlediği Hunger Games ve Cosmopolis arasında büyük çekişmeyle sonuçlanan ve Cosmopolis'in kazandığı Film Kapışması Ödülü'nü veriyor.


Cosmopolis ekibine filmi 10 saniyede tanımlamalarını istiyorlar. Robert'ın cevabı: "Bir kayayı izlemek gibi. Ya bu kadar basit ya da daha karmaşık."


JH: 14 yaşındaki gençlere film yapmak David Cronenberg için bir ilk.
RP: Ben Alacakararnlık hayranlarının o kadar da genç olmadığını %70'inin 18 yaş üstü olduğunu düşünüyorum. 14 yaşındakilerin de filmi izlemeye gitmesine sevinirim. Bence hoş olurdu. Bende 14 yaşındayken bu filmi izlemek isterdim.


JH: David Cronenebrg'ten teklif almak kariyerindeki en iyi şeylerden biriydi.
RP: Evet. Kendimi bir aktör olarak değerlendirdiğim ilk andı. Cronenberg gibi bir yönetmenle çalışmak hiç aklıma gelmezdi. Bu projede yer almak büyük bir şans ve hediyeydi. Filmleri oyunculuktan daha çok seviyorum ve sevdiğim filmlerde yer alma fikrinden hoşlanıyorum. Onaylandığınızı hissettiğiniz an kötü aktör olursunuz.

Cosmopolis'in kötü eleştiriler almaması üzerine: "Filmi batırmadığım için rahatladım."


-Bu role hazırlanmanın bir yöntemi var mıydı?

RP: Bilmiyorum. Belirli bir hazırlığım olmadı. Çekimlerin ilk gününde o kadar gerginleştim ki limuzine ilk oturduğum anda kafayı yiyecektim.

RP: Güçlü bir ezber tekniği denedim ki bu karakter için gerekliydi çünkü daha önce böyle bir şey denememiştim. Normalde böylesine bir ezbere gerek yoktur ama bu filmde buna ihtiyacım vardı. Çekimlerin ilk gününde senaryoyu ezbere bilmem gerekiyordu.


-Rob, İngiliz aksanını kaybettiğini düşünüyor musun?

RP: Amerika'ya ilk geldiğimde Amerikan aksanı kullanmam gerekiyordu çünkü kimse beni anlamıyordu. İnsanlar bana adın ne diye sorduklarında "Rob" diyordum. "Ne diyorsun sen? Rope mu?" Nasıl Rope diye duyduklarını anlamıyordum. Sanırım İngiltere'de yeterince vakit geçirmiyorum. Ama umuyorum ki aksanımı kaybetmiyorumdur.

Amerikan aksanında en çok zorlandığı kelimenin "been" olduğunu söylüyor.


JH: Saç kesimi sahnesinden bahsedelim.
RP: Saçımı kesen adam gerçek bir berber değil oyuncuydu. Saçımı çok derinden kesmesi gerekiyordu ve neredeyse kulağımı uçuyordu. Oldukça ürkütücüydü.


-Eric kadar zengin olsaydın ne yapardın?

RP: Bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok. Aşağılık br kaçığa dönüşmemeye çalışırdım sanırım. Parayı dağıtır sonra da pişmalık duyardım herhalde.

Filmdeki diyaloglar üzerine: "Kelimeleri o kadar çok sevdim ki filmden sonra o şekilde konuşmak istedim."


Queen of the Desert'ın yönetmeni Herzog hakkında: "Onunla uzun zaman önce tanıştım." 
Herzog'la tanışmaya gittiğinde "Arabistanlı Lawrence" filmini henüz izlememiş oluşundan bahsediyor.
Filmdeki karakteri Lawrence hakkında: "Bu çok farklı bir Lawrence olacak."

-Rob'a sorar mısınız annesi onun Mission: Blacklist için Irak'a gitme ihtimalinden endişeleniyor mu? (Çünkü biz endişeleniyoruz.) 

JH: Film Irak'ta çekilecek, planınız bu değil mi?

RP: Evet. Yönetmen Irak'ta ve bende orada çekim yapmak istiyorum. Ama şimdilik bu biraz zor gibi görünüyor. Büyüleyici bir ülke olduğunu düşünüyorum. Yönetmen çektiği resimleri bana gönderiyor, inanılmaz güzel bir yer olduğunu düşünüyorum.

RP: Sıraki proje The Rover, Mission: Blacklist ondan sonra gelecek. Eğer elinizde bir iş varsa haber verin yeter. 



-Bir filmde asla yapmayacağın bir şey var mı?
RP: Hımmm... Evet.



Alacakaranlık'ın sonunun çok tatlı olduğundan ve ardık oldukça yaşlı hissettiğinden bahsediyor. "Artık 17 değilim."
 

JH: Köpekler mi? Kediler mi?
RP: Köpekler. Kedileri yalnızca sosyopatlar sever.
JH: Şarap mı? Bira mı?
RP: Bira
JH: Star Trek mi? Star Wars mü?
RP: İkisi de.
JH: Dr. Who mu? Sherlock mu?
RP: Pas.
JH: Marvel mi? DC mi?
RP: DC.
JH: Hayran olduğun ünlü?
RP: Christopher Walken.
JH: Bağımlı olduğun tv programı?
RP: The Cops'ın tekrar bölümleri.
JH: En son okuduğun kitap?
RP: Neden hatırlamıyorum. Hipnoz hakkında bir şeyler öğrenmeye çalıştığım kitap.
JH: En son izlediğin film?
RP: Çok fazla film izliyorum ama en son hangisini izledim hatırlamıyorum.



-Müzik yapmak için kendine zaman ayırmayı planlıyor musun?

RP: Evet. Son zamanlarda pek çok şey yazdım. Alacakaranlık sona yaklaştıkça kendimi müzik yapma konusunda daha rahat hissediyorum. Müzik yapmayı özledim. Canlı müzik yapmaktan hoşlanıyorum ama bu konuda umutlanmamaya alıştım. 



MTV Video Müzik Ödülleri'nde favori klibini belirliyor.
"M.I.A* klibini çeken Romain Gavras'ı seviyorum."
  
*Bad Girls'ün klibi.



ÇEVİRİ: elwiens
MTV | @RPLife | @Thinkingofrob

Programdan resimler



imagebam.com imagebam.com imagebam.com imagebam.com imagebam.com imagebam.com imagebam.com imagebam.com imagebam.com imagebam.com imagebam.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder