Bugün 31 Mayıs Perşembe ve sabah 'Cosmopolis'in medya gösterimini
izledikten sonra akşam bir röportaj için Robert Pattinson ile
buluşacağım.
Bizi lüks Berlin Otel'in zemin katındaki karanlık ama
konforlu bir odaya koydular. Robert günlük siyah tişört ve kot pantolonunu
giymiş, pencerenin karşısına oturmuş kolasını yudumluyor. Ya da diyet
kola. Sormadım. Ayrıca o tüm bu zaman boyunca sigarayı bırakmaya
çalıştığı için kürdan çiğneyip duruyordu. Onun kibar, rahat ve cana yakın olduğunu söyleyeyim. Ayrıca çok fazla gülüyor ve filmi tanıttığı için mutlu görünüyordu.
Selam Rob, seninle tanışmak güzel. Nasılsın?
İyi, iyi. Teşekkürler.
Berlin'i nasıl buldun?
(gülüyor)
Bayıldım, ama bu çok sinir bozucu. Her zaman tanıtım turunun ya başında
ya da sonunda Berlin oluyor. Her zaman tek bir gün için buradaymışım gibi
hissediyorum, hiçbir zaman gerçekten görme imkanım olmuyor.
Ve şimdi de seni röportaj için karanlık bir odaya koydular, değil mi?
Ve pencerenin dışında ayakta duran insanlar var (gülüyor)... bu biraz garip.
Hadi Cosmopolis hakkında konuşalım. Limuzin sahnelerinde kamera her zaman sana odaklı duruyor. Bu senin için zor muydu?
Bu
garip, çünkü limuzinin parçalarını çıkarabilirsiniz ama hala normal
boyutunu korur. Ve kamera bir vinçe tutturulmuş halde kelimenin tam
anlamıyla yüzüme çok yakındı. Sadece bir robot gibi kumandayla kontrol
ediliyordu. Ve arabada hiç kimse yoktu ki bu gerçekten tuhaftı.
Kamerayla tamamen yeni bir ilişkiniz oluyordu. Aynı zamanda daha çok
veya daha az onun farkındaymışsınız gibi. Ve tuhaftı çünkü kameranın
arkasında aslında kimse yoktu. Tamamen farklı bir çekim tarzıydı.
Ve 'Twilight'tan sonra böylesine kasvetli bir karakteri canlandırmak senin için nasıldı?
Çekimde
ilk olarak, hiçbir ifade olmamasını istedim, takım elbise, saç, her
şey. Bu şunun gibiydi: 'Kıyafetlerin hiçbir şey söylemiyor.' 'Araban
hiçbir şey söylemiyor.' Hiçbir şey hiçbir şey söylemiyor. Ve SEN hiçbir
şey söylemiyorsun. Bu yaptığım en korkutucu şeydi. İlk sahnede Jay
Baruchel'in etrafında dönüp duruyordum ve yüzünüzün hiçbir şey
yapmadığını fark ediyorsunuz, gözleriniz yok (koyu güneş gözlükleri
yüzünden) Bu sinir bozucu.
Ve oynadığın karakter hakkında ne düşünüyorsun?
Onu
gerçekten beğeniyorum. Birçok insan onu umursamaz biri olarak görüyor,
ki bu biraz da benim suçum olabilir. Demek istediğim, bunu ben yaptım,
onu insanlaştırmak istedim. Ve bazı insanlar gerçekten bunu gördü. Diğer
insanlar ise onu hiçbir şeyi umursamayan bir adam olarak gördü, ama
bence o çok fazla şeyi umursuyor. Sadece ego manyağı biri. Kendini dünya
üzerindeki tek insan olarak görüyor, Tanrı'yı oynamak istiyor. Ama
açgözlü bir şekilde değil, o sadece kendini öyle görüyor. Bu sadece
doğduğundan beri böyle.
Peki Eric Parker sence neye önem veriyor?
Hımm,
o dünyaya bakıp orayı nasıl daha iyi bir yapacağını düşünen insanlardan. Dünyayı daha iyi bir yer yapmak istiyor ama sadece kendi fikri dünyayı
daha iyi yapabilir. Başka biri için daha iyi yapmaya çalışmıyor.
Başkalarının var olduğunu düşünmüyor bile. Bu onun önem verdiği şey.
Onun hakkında hoşuna giden herhangi bir şey var mı?
Hımm,
bence o baya komik biri. İnsanlarla konuşurken onları kayıtsız
bırakmamasını seviyorum. İnsanların meydan okumasına karşılık vermelerini
istiyor. 'Hadi, bir şey söyle, çabuk, akıllı ol' der gibi. Ve herkes
sürekli onu hayal kırıklığına uğratıyor. Kimse onun için yeterli değil.
Ama ne zaman biri onu kandırmaya veya kafasını karıştırmaya çalışsa bu
onun için büyük bir şey çünkü birinin ilgi çekici bir şey söyleyebilmesine şaşırıyor. Paul Giamatti ile olan sahnesindeki gibi, onun bir deli
olduğunu anlayana kadar kendisinin bir kahinle konuştuğunu sanıyor. Ama
başta ondan etkileniyor. Gerçekten de bilgyei aç.
Bundan bahsediyorken. Paul Giamatti ile olan sahne gerçekten uzun, ki muazzam miktarda diyalog içeriyor. O nasıldı?
Eğlenceliydi.
Paul harika bir oyuncu. Ben projeye imza attığımda sadece o vardı. Ve
sonunda da görüldüğü gibi, çok uzun bir çekimdi. 22 sayfa uzunluğunda
bir sahneydi, sanki film içinde mini bir film gibiydi ve yine de
oynandı. Ama Paul ile gerçekten çok iyiydik ve çekerken de çok
eğlendik.
Cronenberg seni arayıp rolü teklif ettiğindeki ilk
düşüncen ne oldu? Twilight yıldızı olmanın dışına çıkmak adına bir şans
olarak gördün mü?
Hiçbir şeyden kurtulmak istediğim yok. Ama
sadece onun tarafından aranmak bile... Demek istediğim, o dünya
üzerindeki mükemmel yönetmenlerden biri. Şaşkına dönmüştüm. Ve özellikle
böylesi zor bir senaryo için. Ve her sahnede yer alıyorum. Çok fazla
diyalog var ve çok incelikli. Gerçekten hayrete düşmüştüm.
Gala
mekanlarının çevresinde kamp kuran 15 yaşındaki hayranların hakkında
neler hissediyorsun? Sence Twilight üstünden atamadığın bir gölge mi
yoksa seni destekledikleri için gerçekten mutlu musun?
Bu harika.
Eğer gidip filmi izledilerse - bu çılgınca. Birçok 'Twilight' hayranı filmi
izlemek konusunda pek heyecanlı değil ve eğer anlamadıklarını
hissederlerse, anlamayı İSTİYORLAR. Tonlarca insan Don Delillo'nun
kitabını aldı ve 'Cosmopolis' ve 'Underworld' kitaplarını okuyan
16 yaşlarındaki bir sürü insanla konuştum ve bu gerçekten mükemmel
bir şey. Büyük ihtimalle oyunculuğa başladığımdan beri yaptığım en
iyi şey! Ve onlar David'in tüm filmlerini izlemişler ve ne olduğunu
anlamayan yüzlerce insan olmasına rağmen, gerçekten anlayan biri olacak
ve bu hayat değiştiren bir şey, çılgınca değil. Geçmiş-modern edebiyatın
bir anda içinde olmak ilham verici bir şey. Bu çılgınca, o kadar genç
yaştaki birine Don Dellio okuması için ilham vermek.. başka ne ilham
verebilir bilmiyorum. Daha önce onun hiçbir eserini okumamıştım ama
şimdi tonlarcasını okuyorum. Ve onunla tanışmak da, bence o en harika
adam, mükemmel biri. Turlara bizimle katılsı. Onunla daha önce
tanışmamıştım ama gerçekten beğeniyorum. Olduğunu düşündüğüm kişiden
çok farklı biri. Komik ve yönlendirici. Filmler hakkında her
şeyi biliyor. Ve bu konu hakkında sıraya girip çığlık çığlığa bağıran
insanlardan büyülendim. Bu çok gülünç.
Film genel olarak para hakkında. Para ve başarı senin için ne kadar önemli?
Başarı
önemli. Para, önemli tabii ki ama yaşlandığınız zaman daha da önemli olacağının farkındayım. Genç olduğunuz zaman 'aman,
umursamıyorum bile' diyorsunuz ve her zaman para kazanabileceğinizi
düşünüyorsunuz. Ama yapamadığınız zaman bunun gerçek olmadığını
anlıyorsunuz.
Özel bir soru: Biliyorum ki hayranlar Kristen'a geçen ay doğum gününde ne aldığını öğrenmek isterler..
(Gülüyor) Üzgünüm, hiçbir zaman özel şeylerden bahsetmiyorum. Ve göz kırparak ekliyor: Son sorunu boşa harcamışsın gibi görünüyor.
ÇEVİRİ: @feledene | Twilight-Turkiye
Kaynak | RPLife
Düzenlemeler blogumuza aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder