10 Temmuz 2012 Salı

Wirtschafts Woche Röportajı (Haziran 2012)

Alacakaranlık'a teşekkür edilmeli çünkü onların sayesinde sektörün en çok kazanan oyuncususun.

İşte sizin hataya düştüğünüz nokta. Bu çok abartılıyor.

Yatırım yapmak için yeterli kazanca sahipsin. Ne gibi prensiplerin vardır?

Belirli prensiplerim yok çünkü para harcama ya da yatırım yapma konusunda hiç iyi değilim. Bu konularda pek fikrim yok. Tamam, belki bir ev alarak para harcamış olabilirim ama sürekli seyahat etmekten neredeyse o evi hiç kullanmıyorum.

Yine de emlak akıllıca bir yatırım.

Evet ama ben öyle düşünmüyorum. Bütün finansal yatırımların benim için bir anlamı yok. Çünkü kategoriler kesinlikle absürt sadece illüzyonlar üstüne kurulu. Mesela Facebook nasıl oluyor da 100 milyar $ edebiliyor?

Yeni filmin Cosmopolis'te dahi bir ekonomisti canlandırıyorsun. Hikayenin ilişkilendirdiği konuların farkında mıydın? 

Filmi gören herkes filmin kapitalizmin düşüşünü konu ettiğini söylüyor. Ama biz filmi çekerken hiç kimse böyle düşünmüyordu. Bize göre filmin konusu gücün absürtlüğünü ortaya koyuyordu. Başrol oyuncularının dolandırıcı ekonomist olması şart değil. Fakat 'Wall Street'i İşgal Et' eylemleriyle aynı zamana denk gelmesi bu gerçeğe uygun olmamıza yetti. Ve filmdeki bazı sahnelerde kullanılan protestocular da sanki bu eylemlerin birer etkisi gibi geliyordu.

Peki madem ekonomi dünyası hakkında büyük fikirlerin yok 'Wall Street'i İşgal Et'  eylemlerine katılır mıydın?

Kesinlikle. Her ne kadar bu hareketin pek çok prensibini doğru bulsam da böyle bir şey yapmış olsaydım eğer insanlar benim ikiyüzlü olduğumu düşünürlerdi. Bu filmde rol aldıktan sonra bu konular hakkında daha da duyarlı ve daha farkında biri oldum.


İnsanların sadece normal bir hayat sürme isteği, belirli bir azınlık büyük paralar kazanıp da elindeki paranın miktarını bile bilemezken alt sınıfın düşük ücret karşılığında çalışmak istemesi çok çok saçma. Çok para kazananlar göre bu tamamen bir kumar ve artık hukuk sistemi tamamen anlamını yitirmiş.

Bütün bunlardan sonra kendime soruyorum: Neden birilerine oy vermem gerekiyor? Başkan'ın bile söyleyecek hiç bir şeyi yok. Bu tıpkı filmdeki karakterimin ülke başkanının kim olduğunu dahi bilmemesi gibi bir durum. Öyle başarılı bir hale geliyorsunuz ki hayatınız soyutlaşıyor. Başarının kendisi bile bir süre sonra anlamsızlaşıyor.

Peki bu sence doğru mu?

Alacakaranlık filmleri sayesinde elime iyi bir şans geçtiğinin farkındayım. Tamamen kurulu bir düzenin içine düştüm. İnsanlar şansınızı kendiniz kazanırsınız diyor ama bu benim için tam tersiydi. Önümdeki 10 yılın her günü çalışarak bunu doğrulayacağım.

Yani gerçek hayatta filmdeki karakterin gibi dış dünyadan habersiz limuzinin içinde seyahat etmiyorsun?

Tabii ki hayır. Ama böyle bir şey yapmış olsam bile bu gerekli bir şey çünkü Alacakaranlık'taki çalışma arkadaşlarım ve ben hayranlar yüzünden buna mecburuz. Bir keresinde içinde bulunduğum aracın şoförü yanlışlıkla bir otoparka girdi ve peşimize bir ton insan takıldı, sanki "Jurassic Park" gibiydi.

Yine de dış dünyadan soyutlanmış değilim. Ama çevremdeki insanlar beni sürekli yalanlıyor. Bunu o kadar çok yapıyorlar ki bir süre sonra sinirlerimi bozmaya başlıyor (gülüyor).

ÇEVİRİ: elwiens
@McAvoyDi | Kaynak | RPLife

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder