The Rover'daki aksanından söz ediyorlar, sette bir diyalekt koçunuz var mıydı diye sorulduğunda Robert bir koçu olmadığını doğal haline bıraktığını etraftaki Avustralyalı'lara aksanım iyi mi diye sorduğu eh, iyi sayılır, güzel gibi yorumlar aldığını söylüyor. Guy Pearce merkezden 9 saat uzaklıkta 2 hafta boyunca çekim yaptıklarından söz ediyor. Kaldığınız yerde ne yiyordunuz peki, tavşan ızgara falan mı? sorusuna Guy, "tavşan olsa kendimizi şanslı sayardık" diyor ve kamyonete atlayıp gidip yiyecek alıp geldiğinden söz ediyor. Boş vakitlerinizde ne yapıyordunuz sorusuna, genelde bir araya gelip şarkı falan söylüyoruduk ya da havuzda yüzüyorduk diyorlar, muhabir David'in kırmızı halıda Robert'ın şarkı söylediğinden bahsettiğini belirtiyor. Robert sineklerden kaçabildiği tek yer olan havuzda nefesini tutup dibe daldığını mümkün olduğu kadar uzun süre orada kaldığını söylüyor ve "yiyecek hiçbir şeyin olmadığı o ortamda sinekler nasıl hayatta kalıyor anlamıyorum," diyor. Toronto'daki Life çekimlerinden bahsediyor ve kalabalık bir sokakta çekim yapmanın en utandırıcı şey olduğunu söylüyor, çekim aralarında kendini toplamak için bir köşeye gizlendiğinden bahsediyor.
+2
Rey'in filmdeki saçından söz ediyorlar. Sabah uyanır uyanmaz kire, toza mı bulanıyordunuz diye sorulduğundan Guy, neredeyse öyle oluyordu diyor. Sıcaklar yüzünden çekimleri bıraktığını oldu mu diye soruluyor, Guy, o kadar sıcak olmadı diyor. David, çekimler başlamadan önce öldürücü sıcaklar olduğu için durumun böyle devam edeceğinden korktuğunu fakat çekimler başlamadan havaların serinlediğini söylüyor.
The Rover'da pek çok aksiyon sahnesinde yer aldığından dolayı Indiana Jones olabileceği üzerine gülüşüyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder