Cannes deneyimin hakkında ne düşünüyorsun?
Robert: Bu Cannes'a ilk gelişim değil ama hala duygusal şok yaşayabiliyorum (gülüyor). Buradaki insanların film tutkuları beni çok şaşırtıyor... bazen aşırı tutkulu olabiliyorlar! Zehir saçan birkaç film kritiğini okuduğumda şok oldum. Bazı eleştirmenlerin neden bu kadar asabi olduğunu anlamıyorum. Bu festivalde bazen agresiflik ağır basıyor. Cannes'da işlerin böyle yürüdüğünü söylediler fakat, Tanrım, sonuçta bunlar sadece birer film!
Favori filmlerin ve oyuncuların kimler?
Robert: 'Fear and Loathing in Las Vegas'ı izledim (John Depp ve Benicio del Toro'nun rol aldığı Terry Gilliam filmi) hem de milyon kez. Bütün replikleri ezbere biliyorum! 'One Flew Over the Cuckoo's Nest'in de (Jack Nicholson'ın rol aldığı Milos Forman filmi) büyük hayranıyım. Ayrıca favori oyuncularımdan biri olan Jim Carey'in 'The Mask' filmine de bayılıyorum. Bence kendisni o jenerasyonun en iyi oyuncularından biri. Komedi aktörlerine ayrı bir hayranlığım var.
Efsanenin yakaladığı büyük başarıdan sonra Alacakaranlık defterini kapatmak kolay olmasa gerek...
Robert: Alacakaranlık beklenmedik bir maceraydı. O filmler olmasa muhtemelen şu anda bu noktada olmazdım. Her şeyimi Alacakaranlık'a borçluyum ama artık o defteri kapattığım için de memnunum. Hep yer aldığım proje olur da kötü giderse, sırtımı yaslayacağım bir Alacakaranlık filmi olacağını bildiğim için kendimi güvende hissediyordum. Artık böyle bir şey yok, seçimlerimle riske girmek zorundayım. Ve bu durum beni daha iyi bir noktaya sürüklüyor.
Blogumuz adına çeviriyi yapan: elwiens
Kaynak linki belirtilmediği sürece blogumuzdan çeviri alınması kesinlikle yasaktır.
Kaynak | RPLife
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder