Daha önce yayınladığımız "France 2" videosunu izlemek için tıklayın.
İyi akşamlar Robert Pattinson. Bu akşam burada bizimle olduğun için teşekkürler.
Rob: İyi akşamlar. Beni davet ettiğiniz için teşekkürler.
İlk
sorum. Her röportajda David Cronenberg size Bob
Pattinson olarak sesleniyor. Sizi Robert mı yoksa Bob diye mi
çağıralım?
Rob: Onun böyle seslendiğini hiç duymadım. Evet belki bu yıl Bob ismiyle anılabilirim. Cannes’daki Bob.
Filminizi bir kelimeyle anlatmak isterseniz bu hangisi olurdu: şok edici, sert ya da gerçekçi?
Rob: Gerçeğe çok yakın diyemem. Eğer bir kelime kullanacaksam bu büyük ihtimalle “garip” olurdu. Çünkü bu film biraz garip.
Araba hakkında konuşalım. Neyi temsil ediyor? Kahramanın çevresindeki dünyadan kendini soyutladığı bir sığınak mı?
Rob: Kesinlikle. Araba onun ofisi, orada kendisi için bir dünya yaratmış. Kendini
hayatın her açısından, hayatına giren herkesten, onun gibi
davrananıp onun dilinden konuşmak zorunda olanlardan bir şekilde dışlıyor.
Konuştuğu dil bile basmakalıp bir İngilizce değil. Çevresindeki her şey tamamen onun
kontrolünde. Bu çok garip aslında bunlar çok küçük detaylar ama aynı zamanda da çok büyük... filmin tamamını kapsıyor. Filmin çoğu hatta hepsi limuzinde geçiyor ve bu insanı klostrofobik yapıyor.
Canlandırdığınız
bu altın çocuk Erci Packer, duygularının arayışında biri. Her zaman daha fazlasını istiyor. Daha fazla para, daha fazla seks. Her şeye doymuş olmalı ki ölüm onun için bir meydan okumaya dönüşüyor. Yani ya hepsi ya hiç mi?
Rob:
Evet. Ölüm konusunda bile bazı garip düşücelere sahip. Onun bir şeyler hissettiğini ve geleneksel bir ölüm planladığını düşünmüyorum. Ölüm onun için... onun gibi egoist biri için çok safça bir seçim ve ona göre kader diye bir şey yok. Bu demek değildir ki o kendini öldürmeye çalışıyor, onun tek isteği ölmek.
Önceki filmlerinizle yaarttığınız imajdan kurtulmak size iyi hissettiriyor mu? Zaten sinema da böyle bir şey değil mi? Maskeniz sürekli değişir.
Rob:
Evet! Benim için biraz garip bir durum çünkü gerçek hayatta kim olduğumu
bilmiyorum. Ama film çekerken bütün hayatınız ve nasıl
biri olduğunuzla ilgili bazı fikirler keşfediyorsunuz. Bu oyuncu olmak için küstahça bir neden olabilir ama evet kesinlikle maskeler sürekli değişir.
Özellikle bazı şeyler sona erdiğinde... Bir çok insan tarafından bilinen Alacakaranlık serisi sayesinde tanındım ki bu seri kökten farklı bir yapımdı ve oldukça ilgi çekiciydi.
Fransızcayı kavrayabildin mi?
Rob: Berbat durumdayım. Okuldayken Fransızca ders görmüştüm ve her zaman Fransızca
konuşabildiğimi sanıyordum ama benim ne dediğimi anladıklarını
sanmıyorum.
ÇEVİRİ: elwiens
RPLife
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder