The Rover'daki karakteri Rey'in ailesi ve etrafındakiler tarafından sürekli sorunlu olarak görüldüğünü ama aslında normal biri olduğunu, kendini her konuda yeteneksiz gördüğünü ve sürekli telkinlerle hareket ettiğini belirtiyor. Karakterini canlandırırken senaryonun ona büyük bir rahatlık sağladığından söz ediyor. Korkutucu olan tek şey senaryoyu tekrar tekrar okumaktı diyor. Şimdiye kadar canlandırdığı en kolay ve en keyif aldığı karakterin, Rey olduğunu belirtiyor. Alacakaranlık sonrası kariyerinde şanslı olduğunu, çok iyi senaryolar üzerinde çalıştığını söylüyor ve The Lost City of Z'nin yönetmeni James Gray'le henüz tanışmadığından söz ediyor. Maps To The Stars'ın Hollywood'u komik bir şekilde eleştiridiğinden bahsederken, son dönemlerde güçlü isimlerle çalışmasının formülü sorulduğunda zeki ve tutkulu insanları örnek aldığından ve Guy Pearce gibi güçlü ama göze batmayan bir kariyer hayali kurduğundan bahsediyor.
Kaynak linki belirtilmediği sürece blogumuzdan çeviri alınması kesinlikle yasaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder