22 Mayıs 2014 Perşembe

Fransa Inter Radyo Röportajı + Çeviri



1:00'de başlıyor.

Robert Pattinson, Cannes'da iki filmiyle birlikte boy gösteriyor. Bir tanesi Avustralyalı yönetmen David Michôd imzalı The Rover. Karanlık bir dünyada geçen filmde saf ve hırpalanmış bir genci canlandırıyor. 

Robert: Komik aslında; garip filmler yapıyorum, garip filmleri seviyorum ve [hayranım olan] küçük kızlar The Rover'ı izlediklerinde çığlık atacaklar. Bayağı eğlenceli aslında.

Robert Pattinson'ın bir diğer filmi de Cannes'da yarışan, David Cronenberg imzalı Maps to the Stars. Kendisi filmde aktör olmayı hayal eden bir limuzin şoförünü canlandırıyor. Küçük bir rol ama endişe etmeyin çünkü aynı Cronenberg kendisine iki yıl önce Cosmopolis'deki başrolü vererek oyuncunun kendini kanıtlamasına fırsat tanımıştı.

David Cronenberg: Bunun için kendime pay biçmek hoşuma gidiyor. Hak ettiği değeri göremeyen biriydi fakat ben onun yeteneğini biliyordum. İçimden bir ses [Robert] kendini bir aktör olarak kanıtlamadan önce de o bir yıldız diyordu. Düşünsenize Altın Palmiye'yi 'Rosetta'ya verdiklerinde herkes bunun korkunç olduğunu söylüyordu ama şimdi Dardenler hala Cannes Film Festivali'ne gelmeye devam ediyorlar ve çalıştıkları oyuncular da harika bir kariyer yapıyor. İşte bunları görünce içinizdeki sesin haklı olduğunu anlıyorsunuz ve bu iyi hissetmenizi sağlıyor.

Robert Pattinson da bu konuda Cronenberg'e minnettarlığını belirtiyor. 

Robert: Size inanan, saygı duyduğunuz ve kendinize farklı bakmanızı sağlayan biri. Önceki dönemlerimde bayağı hırslıydım ama Cosmopolis'ten sonra bu hırsları artık aştığımı ve kendime biraz daha güvenmeye başladığımı fark ettim.

Blogumuz adına çeviriyi yapan: elwiens
Kaynak linki belirtilmediği sürece blogumuzdan çeviri alınması kesinlikle yasaktır.
Kaynak | RPLife

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder