USA Today Röportajı (Mayıs 2014)

Robert Pattinson, Alacakaranlık'ın bitişinden sonra yaşadığı değişimden oldukça memnun:: "Kibrin her zerresini bertaraf etmeye çalışıyorum. Kameralara oynama durumlarından sakınıyorum. Çünkü öyle bir pozisyona düşerseniz istedikleri her şeyi yapmak zorunda kalırsınız."
 
2012'deki seyahatinden sonra Pattinson, Cannes'a her sene gelmek için bir plan yapmış: "O zaman, her filmimin Cannes'a gelmesini istediğime karar verdim. Bu %100 hedeflediğim bir şeydi. Çünkü Cannes filmleri tanıtmak için en iyi yer ve bu festival sinema dünyasında prestijli bir konuma sahip."

Pattinson, Alacakaranlık günlerini çoktan geride bırakmış: "Garip aslında. O deneyimi yaşayan ben değilmişim gibi hissediyorum. Öyle bir hayatı yaşamış olmak çok tuhaf. Ama ben hep kendimi o deneyimlerin hepsinin dışındaymış gibi hissettim. Hiçbir zaman kalabalıkların çığlıklarını anlamlandıramadım. Bu sadece benim için bir işti."

Issız çöllerde, paparazziler olmadan The Rover'ı çekme şansı yakalamış: "Ortalıkta dolaşıp aptal surat ifadelerimi yakalayarak fotoğraflayan bir kaç gerizekalı yoktu. 50 kişinin yaşadığı bir kasabada çekim yapıyorduk. [Fotoğrafımı çekip] satmak isteseler bile bunu nasıl yapacaklarını bilecek durumda değillerdi."

Bu özgürlüğün kendisini rahatlattığını ve performansını etkilediğini söylüyor: "Çalışma şeklimi tamamiyle değiştirdi. Bütünüyle kendinizi kaybetmek ya da suyun altında çalışmak gibiydi. Güzel bir duyguydu."

Bir sonraki projesinde Olivier Assayas ile çalışacağı için çok heyecanlı: "[Olivier Assayas'ın] filmleri her zaman Cannes'a seçiliyor ve [yeni projesinin] senaryosu da müthiş. Fakat her şey daha çok erken olduğu için konuşmak istemiyorum."

Blogumuz adına çeviriyi yapan: elwiens
Kaynak linki belirtilmediği sürece blogumuzdan çeviri alınması kesinlikle yasaktır.
Kaynak | RPLife