Geçtiğimiz yıl Robert Pattinson, ortalıktan kaybolmayı denedi. Görüntülenmekten kaçındığını ve medyadaki imajını silmeye çalıştığını itiraf ediyor.
"Aptal dedikodu dergilerinde yer almamaya özen gösteriyorum, aslında bunu uygulamanın en iyi yolu asla görüntülenmemektir. Yaş aldıkça fotoğraflanmak konusunda daha da çekingen oldum. Nedenini bilemiyorum ama çok fazla fotoğrafım çekildi ve artık sanki insanlar içimi görebiliyormuş gibi hissediyorum."
Daha önce yer aldığı filmlere bakılırsa 'The Rover' 28 yaşındaki Alacakaranlık yıldızının bir aktör olarak yeteneğinin kalitesini ve zorlayıcı bir role kendini kaptırabileceğini kanıtladı.
"Bu tam da istediğim şeydi," diyor Pattinson.
Performansı pek çok kişinin gözünü açtı, buna Pattinson'ın oyuncu arkadaşları da dahil. "Kapasitesinin farkında bile değildim," diyor Pearce. "Çekimlerinin 2. gününde David'e [Michôd] dönüp 'Çok iyi değil mi?' dedim."
Pattinson, hayatındaki bu yeni sayfanın açılışını Cronenberg imzalı 2012 yapımı Cosmopolis'le yaptı. O zamandan bu yana kendi deyimiyle yönetmenlere dayalı seçimler yapıyor.
"Kısa bir listem var diyebilirim," diyor Pattinson. "Önümüzdeki zamanlarda çekeceğim filmlerin neredeyse hepsine, senaryolarını okumadan evet dedim."
Michôd (Animal Kingdom) ve Cronenberg dışında Pattinson, Werner Herzog ve Anton Corbijn ile çalıştı. İlerleyen günlerde ise Harmony Korine (Spring Breakers) ve Olivier Assayas (Carlos) ile çalışmaya hazırlanıyor. Hepsi de popülerlikten uzak, takdir edilen yönetmenler.
"Bu durum sizin için büyük sorumluluk demek," diyor Pattinson. "Fabrikasyon filmler yapma fikrini sevmiyorum. Ayrıca seyirci kitlemin kimin olduğunu da bilmiyorum. Bir seyirci kitlem var mı ondan da emin değilim. Alacakaranlık seyircisi dışında bildiğim bir kitle yok."
"Cosmopolis'te başrolde oynamak o dönemde istediği bir şey değildi," diyor Cronenberg. "Onu bu konuda ikna etmem gerekti. Önemli oyuncuların arasında küçük bir rol oynamak istiyordu. Maps To The Stars beraberliğimizi sürdürmek adına mükemmel ve gerçekten değer verdiğim bir projeydi."
Arka plan hikayesinin yetersizliği Pattinson'ı zorlasa da Michôd'ın The Rover'ında rol almak için seçmelere katıldı. Filmin odak noktası karakterler ve Avustralya'yı mahveden ekonomik çöküş. Pattinson nihayetinde rolü aldı.
"Ama deneme çekimlerinin en başında belki biraz da karakterim gibi görünerek birkaç soru sormak zorunda kaldım. 'Zihinsel özürlü falan mı? Kendimi aptal gibi göstermeden önce sormak istedim de?'" diyor o günü anımsayarak ve gülüyor.
"Karakterini canlandırmaya başladığı an heyecanlanmıştım," diyor Michôd. "Filmde ortaya koyacağı performans, yansıtacağı karakter konusunda ve bir gişe yıldızının yeteneğini ortaya çıkaracak muhtemel kişi olmanın sorumluluğu karşısında heyecana kapıldım."
Pattinson karakterini fiziksel olarak canlandırmaktan büyük keyif almış.
"Neredeyse hiç hareket etmediğim pek çok rolde oynadım - tıpkı bütün Alacakaranlık filmlerinde olduğu gibi," diyor. "Bu çok kısıtlayıcı. Fakat yüzünüzün her tarafına kanların bulaşacağı bir şey yaptığınızda sizden bir kalıba girmenizi istemiyorlar."
Çok genç yaşta küresel bir film serisinin içine giren Pattinson önceki röportajlarında oyunculuk mesleğini devam ettirip ettirmemek konusunda emin olmadığını söylemişti. Dünyadaki pek çok ünlü insanın aksine kendi güvenli ve ciddi olmak yerine şaşkın, aklı karışık bir tavrı var ve kendine gülüp geçebiliyor. Fakat şu sıralar kendine güveninin arttığını belirtiyor.
"Düşük beklentiler konusunda acayip iyiyim," diyor Pattinson. "Düşük beklentiler, büyük sunumlar."
Blogumuz adına çeviriyi yapan: elwiens
Kaynak linki belirtilmediği sürece blogumuzdan çeviri alınması kesinlikle yasaktır.
Associated Press | RPLife
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder