7 Haziran 2014 Cumartesi

Total Film Röportajı (Haziran 2014)

Michôd daha önce hiçbir Alacakaranlık filmini izlememişti ve Pattinson'la tanışmaya karar verdiğinde elinin tersiyle iteleyeceği ukala bir ahmakla karşılaşmayı umuyordu fakat tersine etkileyici biriyle karşılaştı. Pattinson'ın davranmışları, tutkuları ve sinema zevkinden hoşlanmış ve ona deneme çekimi için bir öneride bulunmuş. Evet, deneme çekimi.

Rahat giyimi, şaşırtıcı derecede utangaç ve eğlenceli varlığıyla karşımda duran Pattinson "Daha önce hiçbir deneme çekimi için bu kadar çok çalışmamıştım," diyor ıslık çalarak. "Günde 10-12 defa repliklerimi tekrarlıyordum, bu iki hafta boyunca sürdü. Saplantılı birine dönüştüm." Rey uysal, ezilmiş ve biraz ahmak biri, kelimleri Güney Amerika aksanıyla yuvarlıyor. Madenlerdeki iş imkanlarından yararlanmayı umarak kardeşiyle birlikte Avsutralya'ya gelmiş. Michôd tarafından sunulan özgürlükle Rey'i istediği şekillendirip onun için bir geçmiş yaratan Pattinson, rolünün sınırlarını zorluyor.

"Onun zihinsel bir özrü falan olduğunu düşünmüyorum, Rey sadece hayatı boyunca sürekli söyleneni yapan biri olmuş," diye açıklıyor karakterini. "Bu kendine güvenden çok farklı bir şey. Şiddet uygulayan insanların arasında büyümüş. Sürekli çenesini kapamasını söyleyip itip kakmışlar - böyle bir durumla yükleşince karakter sahibi olamıyorsunuz sadece insanların söylediklerini uygulayan birine dönüşüyorsunuz. Bu baskı gören herkesin başına geliyor. Eric ona sorular sormaya başladığında bu, Rey'in hayatında ilk defa yüzleşmek zorunda kaldığı bir olaya dönüşüyor. Rey, onu bu yüzden seviyor, her ne kadar Eric tam bir it olsa da."

Eric'in soruları genelde 'senin o, iyi-olmayan kardeşin nerede? bulup kıçını tekmeleyeceğim...' şeklinde. Michôd Hollywoodvari bir dostluk hikayesi anlatmasa da dediğimiz gibi ikili arasında karşılıklı bir güven peyda oluyor. Pearce ve Pattinson, ikisi de rolleriyle büyülüyorlar ama Michôd için asıl önemlisi ikili arasındaki dinamik.

(…)

50ºlere varan sıcaklığın altında zorlu bir çekim süreci yaşanmış ama Pattinson ve Pearce bu durumdan hiç şikayetçi değil: "Hoşuma bile gitti diyebilirim," diyor Pattinson. "Pasaklı ve iğrenç görünen birini oynamıyor olsaydım zor olabilirdi çünkü sürekli birinin terimi silmesi falan sinir bozucu. Ama böyle bir sıkıntınız yoksa bence gayet hoş olabiliyor! İkimizde güneşte yanmıştık ve b*k gibi görünüyorduk. Bulunduğumuz yerde yiyecek bile yoktu, altı hafta boyunca karnımı ekmek üstü barbekü sosuyla doyurdum. İşte bütün bunlardan sonra kaçığın tekine dönüşüyorsunuz."

Blogumuz adına çeviriyi yapan: elwiens
Kaynak linki belirtilmediği sürece blogumuzdan çeviri alınması kesinlikle yasaktır.

Taramalar

imagebam.com imagebam.com

RPLife

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder